Bugun...


Aile Hekimi Dr. Ozan UZKUT

facebook-paylas
AİLE HEKİMLERİ AZAP ASKERİ DEĞİLDİR
Tarih: 25-03-2020 13:56:00 Güncelleme: 25-03-2020 13:56:00


Dün Sağlık Bakanımız sağlık çalışanları ile ilgili bazı müjdeleri verdi. Bu müjdeler içinde hastane ve üniversite hastanesinde çalışanların her türlü koruyucu techizatının olduğunu, bunların maske, koruyucu elbise, gözlük, galoş gibi ihtiyaçlarının giderildiğini, bunlar kalmak isterlerse devletin misafirhanelerinde kalabilecekleri, döner sermayeden aldıkları paranın tavandan yatacağını müjdeledi.

Ama bu arada halkla sürekli iç içe olan, hiç bir koruyucu kıyafet verilmeyen, kendi maskesini, eldivenini, gözlüğünü, dezenfektanının kendi almak zorunda kalan aile hekimlerinden hiç söz edilmedi. En ön safta mücadele eden ve şuandan başvuran hastaların % 95'ini gören bu hekim, hemşire, ebe ve personel adeta yok kabul edilip harcanabilir AZAP askeri konumuna sokuldu. Biz buna isyan ediyoruz.

Aile hekimliğinde çalışan yaklaşık atmış bin kişi sağlık sorunlarının göbeğinde mücadele etmektedir. Hem de çöpçüde, anketçide, poliste hatta hırsızda olan ve devlet tarafından karşılanan koruyucu kıyafet verilmeden… Hastaların % 95 ile adeta çıplak mücadele etmesi istenirken aile hekimliği çalışanları adeta yok sayılmakta… En küçük bir teşekkür cümlesi bile esirgenmektedir. Bizi de bu konuda diğer defterdarlık, adliye gibi memurlardan farklı görmüyorsanız o zaman biz de onlar gibi hastalarla aramıza 2 metre mesafe koyalım… Bir gün gidip bir gün gitmeyelim, çalışma saatlerimiz günde 5 saate düşürülsün…

Aile hekimleri çok büyük risk altındadır. İstanbul'da tarama testi yaptıran 25 aile hekiminde tarama testi pozitif çıkmış ve tarama durdurulmuş… Adeta aile hekimlerine tarama yapmak yasaklanmıştır. Çünkü bence hastalıkla iç içe olan aile hekimlerine tarama testi uygulansa en az yarısı taşıyıcı çıkar. Bu hem aile hekimliğide çalışanlar için risk hem de baktıkları hastalar için risktir… Aile hekimleri evlerine gittikleri zaman yakınlarına bulaştırmamak için adeta kendilerini evde yalnızlaştırmış, karantinadaymış gibi davranmaktadır. Taşıdıkları risk büyüktür hem kendileri hem aileleri hem de hastaları için… Bu durum mutlaka önlenmelidir.

Döner sermayenin % 100 tavandan ödenecek olması kendi yandaşı olan başhekimler, sağlık müdürleri ve yardımcılarına yaramaktadır ki bunlar hasta ile en az karşılaşan en az risk taşıyan guruptur. Hasta ile direk karşılaşan doktor, hemşire, sağlık memuru, hasta bakıcı, güvenlik personeli, sekreter gibi görev yapanlar bu paradan en az nasiplenenler olacaktır. Kaldı ki bu dönemde döner sermayeye girişte çok olmayacaktır. SGK'sını ödeyemeyenlerin yükünün döner sermayeden karşılandığı, korona tedavisinin ücretsiz yapıldığı zamanlarda döner sermayede para olması düşünülemez bile… Eğer gerçekten bir şey yapılmak isteniyorsa çift maaş ödemesi yapılması gerekir ama iktidar her zamanki gibi göstermelik bir şey yapıyormuş olmak için bir şeyler açıklamıştır, aslında elde edilen bir kazanç yoktur.

Hastanede çalışanlar gene de aile hekimliğinde çalışanlardan şanslıdır çünkü kendilerini koruyabilecekleri kıyafetleri, teçhizatları vardır. Yemeklerini hastaneden yiyebilirler, evlerine gitmek istemezlerse hastanede veya devlet misafir hanelerinde kalabilirler… Aile hekimlerinde bu olanak da yoktur… Aile hekimleri hastalıkla baş başa kendileri, yakınları, aileleri ve hastaları ile bırakılmakta, çözümsüzlük ve korumasızlık içinde mücadele etmesi istenmektedir.
Aile hekimleri ve çalışanları savaşta teçhizatsız, silahsız kurban edilebilir görülen azap askeri değildir, olmayacaktır, haklarımızı istiyoruz…

(Ozanca Sağlık Mobbing Politika kitabımdan)





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI