Bugun...


Aile Hekimi Dr. Ozan UZKUT

facebook-paylas
SAĞLIK ÇALIŞANINA MAZERET YOK
Tarih: 03-06-2020 16:46:00 Güncelleme: 03-06-2020 16:46:00


Korona pandemisinin hükümetçe azaldığı savıyla artık tüm çalışanlar normal mesai saatlerinde çalışmaya başladılar. Ancak kronik rahatsızlığı olan yani tansiyon, şeker, diyabet, tiroid gibi rahatsızlığı olan kişiler eğer isterlerse mazeret iznine ayrılabilecek. Ama sağlık çalışanı isen bu mazeretler bulunsa bile asla mazeret izni kullanamazsın. Kovit pozitif çıkan kişiler en az 14 gün karantinaya alınıyor ama sağlık personeli isen 7 gün sonra test yaptırmak eğer negatife döndüyse hemen çalışmaya başlamak zorundasın. Sanki sağlık personeli defterdarlıkta çalışan memurdan veya camide çalışan imamdan veya emniyette çalışan polisten, adliyede çalışan memurdan daha az riskli, daha az değerli…

 

Sorduğum kimi yetkililerden "bu durumu eğer sağlık çalışanına bu izinleri kullandırırsak zaten az olan personel sayımızla bu sefer iş üretemeyiz ve sistem tıkanır" diye yanıtlar alıyoruz. "O zaman eğer sağlık personeline ihtiyaç varsa sağlık personeli istihdam edin" diye yanıt veriyorum ben de… Defterdarlıkta bu sorun olmuyorsa, camilerde bu sorun olmuyorsa, adliyede bu sorun olmuyorsa, emniyette bu sorun olmuyorsa demek ki orada fazla eleman varsa sağlıkta niye eksik eleman var, bunu telafi etmek zorundayız. Bunu da ancak daha fazla sağlık çalışanına istihdam yaratarak çözebiliriz.

 

Sağlık çalışanın canı can değil mi, onlar hem daha çok riske sahip ki bunu açığa vurmamak için test yapmıyorsunuz. Hem bir çok devlet memuruna esnek mesai uygularken sağlık çalışanına böyle çalışmayı çok görüyorsun. Tüm kurumlarda çalışan kronik hastalığı olan yani tansiyonu, şekeri, hipo tiroidisi gibi hastalığı olanları süresiz mazeret iznine yolluyorsun ama sağlık çalışanına asla bunu uygulamıyorsun, sen ölsen de geleceksin diyorsun. Sonra da öldüğü zaman üç kuruş tazminat vermemek için "covit'den değil başka bir şeyden öldü" diyip o konuda baskılar yapıyorsun. Zaten test yapmadığın için kim hasta, kim taşıyıcı bilmeden çalışmaya zorluyorsun. Kamuoyunu yanıltıp sanki ekstra para veriyormuş gibi yapıp aslında hiç bir şey yapmıyorsun. Hastalanıp hastaneye yattığında veya evde karantinaya alınmak zorunda kalındığında maaşının yarısını kesiyorsun. Sonra da "sağlık çalışanın hakkı ödenmez" diyip zaten ödemediğini alenen söylüyorsun, yazıklar olsun…

 

Hiç bir ülkenin sağlık çalışanı Türk sağlık çalışanı kadar başarılı değil, bunu tüm dünya söylüyor, yazıyor ama hiç bir ülkenin sağlık çalışanı Türk sağlık çalışanı kadar hakkı yenmiyor, yerden yere vurulmuyor, aşağılanmıyor, dövülmüyor, mobbinge maruz bırakılmıyor, hakları gasp edilmiyor.

 

Biz de devletten diğer kurumlar kadar yani defterdarlık çalışanı, diyanet çalışanı, emniyet çalışanı, askeriye çalışanı, adliye çalışanı kadar hak verilmesini, aynı mazeretlerden yararlanmayı istiyoruz. Üzerimizden onca politika yapılıp sonra da bizi ezmenizi istemiyoruz. Çok şey mi istiyoruz, biz ekstra para hak istemiyoruz sadece almamız gereken ücreti, hak ettiğimiz saygıyı istiyoruz…

 

Korona günlerinde bir çok kronik hastalığı olan, hatta kanser tedavisi gören, asla çalışmaması gereken bir çok arkadaşımız maaşlarının kesilmesinden dolayı veya diğer kurumlarda kabul edildiği halde sırf sağlık çalışanı olduğu için kabul edilmeyen mazeretlerinden dolayı çalışmak zorunda kaldı. O yüzden sağlık çalışanlarının iddia ediyorum % 60'ı kovit-129 taşıyıcısı ve dünyada en fazla covit'den ölen sağlık çalışanı Türk sağlık çalışanıdır. Devlet istediği kadar teşhis kodları ile oynasın, biz sağlık çalışanları gerçeği biliyoruz…

 

Çok şey değil sadece hakkımızı istiyoruz. Ölmeyelim istiyoruz, biz de çocuklarımıza sarılabilelim istiyoruz, sağlıklı yaşamak istiyoruz. Sizce hakkımız değil mi?
(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI