Sağlık bakanımızın açıklamalarına göre Kovit-19'un bulaştırma insidansı 1,56 ya düşmüş ve artık bu önlemlerimiz gevşetmenin zamanının geldiğinin bir müjdesi olarak bizlere sunuluyor. Halbuki Almanya Şansölyesi Merkel bulaşım riskinin henüz 1,2 olduğunu, bunun 1'in altına inmeden önlemlerin gevşetilemeyeceğini yoksa büyük risk taşıdığımızı belirmişti… Acaba hangi değer doğru?

Öncelikle bu değerler neyi ifade ediyor onun üzerinde durmak lazım… Bu değerler hastalık taşıyan bir kişinin bulaştırdığı kişi sayısını ifade ediyor. Yani ülkemizdeki her 100 Kovit-19 taşıyıcısı 156 kişiye Kovit-19 hastalığı bulaştırıyor. Bu değerin gene bakanımızın açıklaması ile 16'ya kadar çıkmış olması yani her 100 hastalık taşıyan kişinin 1600 kişiye bulaştırdığı günlerden gelmemiz, gerçekten ülkemiz sağlık çalışanları için büyük başarı. Gerçi başka ülkelerde bu değer 6-6,5 değerini hiç geçmemişken ülkemizde nasıl 16'ya çıktı bu da ayrı sorgulanması gereken bir konu… Ama yine de bu oranlara düşürmek çok değerli…

Burada asıl önemli olan durum önlemlerin gevşetilme insidansının kaç olacağı? Bunun bir standartı var mı mesela niye Almanya için bu değer 1'in altıyken ülkemizde 1,56 yeteri görülüyor? Almanya'da 1,5'un üzerine hiç çıkmadığı için mi acaba onlar bunun daha altını yeterli görüyor? Biz ancak Almanya'nın en kötü olduğu durumu kendimizin en iyi durum olarak mı görüyoruz? Bu da bence tartışılması gereken bir konu…

Gerçi değerler Almanya ve bir çok ülkede şeffafken, sadece test sayısına göre değil, hastalık belirtisine, tomografi görüntüsüne göre de Kovit-19 teşhisini koyup istatistiklerine ekledikleri için biraz daha yüksek olması bekleniyordu. Ama buna rağmen Almanya 'in altını 2. aşama için yeterli görüyorken biz niye 1,56 yı yeterli görüyoruz bilemiyorum… Şeffaf değerler tüm açıklığı ile bilinmediği için tam bir yorum da yapamıyoruz. Sağlık bakanımızın verdiği değerler üzerinden ancak yorum yapabiliyoruz ama yine de değerler ve bulaştırma oranları 2. aşama için bence çok erken…

İşte önlemleri bence erken gevşettiğimiz için daha önce çok az riski olan Antalya'da çok hızlı bir Kovit19 artışı oldu ve bir bölgeyi karantinaya almak zorunda kaldık. Halbuki karantina uygulanırken, AVM'ler kapalıyken, şehre giriş çıkış kontrol altında iken, hafta sonu çıkma yasağı varken, hasta sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu… 1 hafta geçmeden şehrin ortasındaki bir semti karantinaya almak zorunda kaldık…

Aslında bilimsel veriler ve yapılması gerekenler dünyanın her tarafında aynıdır değişmez yani sağlık söz konusu olunca tüm insanlar, zengin-fakir, beyaz-sarı-siyah herkes aynı şekilde etkilenir, bulaşıcılığı hemen her yerde aynıdır… Peki uygulamalar niye değişir? Çünkü değişken olan ülkelerin gelişmişlik düzeyleri, ekonomik durumları… Halkın sağlığı ile ekonominin çarklarını karşılaştırdığımız zaman başta yönetenler olmak üzere buna bakış açılarıdır. Yani Almanya halkının sağlığına önem verirken bizim gibi ülkeler ülkenin ekonomik durumunu daha çok önemsiyorlar…

Yukarıda dediğim ve daha önceki yazılarımda yazdığım gibi elimizde gerçek veriler yok. Sağlık bakanlığının açıkladığı verilerde de çok çelişkiler var. Ama doğru kabul edip ona göre yorum yapmak zorundayız. Umarım bize açıklanmayan veriler, önlemlerin gevşetilmesi, 2. aşamaya geçmemiz için yerlidir. Ama bana kalırsa bu verilerle henüz çok erken, tekrar yükselip hastalık ve ölümün artışı her an gelebilir.

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)