Ben de diyordum Antalya'da günde 1000 test yapılıyor, 350-400 pozitif çıkıyor, neredeyse Türkiye'deki pozitifliğin üçte biri sadece Antalya'da… Niye hiç riskli iller arasında Antalya sayılmıyor diye, sebep anlaşıldı. Turizm bölgelerindeki testler Türkiye istatistiğinde yer almıyor…

Turizm bölgesi denince aklımıza Çanakkale, Balıkesir, İzmir, Aydın, Muğla, Antalya, Mersin, Adana, Hatay, Nevşehir,Denizli geliyor, hatta zorlarsak İstanbul da bu şehirlerin arasında… Yani ülke nüfusunun yarısı aslında turizm bölgesinde olduğu için sonuçlar o kadar az, yine de artış buna rağmen çok yüksek ve artık mızrak çuvala girmiyor. Aman turizm zarar görmesin, aman tek gelir kaynağımız olan turizm olmazsa para sıkıntısı çekeriz diyerek bu bölgeler sayılmıyorsa, halkın gerçeği öğrenme önlem alma hakkı hangi anlamda değerlendirilecek?..

Aslında bize turist göndermesini beklediğimiz ülkeler bu durumu bizden yani milletten çok daha iyi biliyorlar ve anlaşmalarını da ona göre yapıyorlar. Mesela bazı ülkelerin vatandaşlarının sağlık sigortasına covit pozitifliğine karşı Türkiye Cumhuriyeti para ödüyor yani ülkemizde pozitif vaka çıkarsa sigortanın ödeyeceği paraya kefil oluyoruz. Bazı ülkeler içinse pozitif çıkarsa kaldığı otelde 14 gün daha tatil imkanı tanıyoruz, bunun da parasını biz ödüyoruz…

Biz istediğimiz kadar ölüm raporları ile oynayalım, istediğimiz kadar yüksek çıkar sıkıntısı ile sağlık çalışanına ve olası pozitif kişilere test yapmayalım, dediğimiz gibi mızrak çuvala sığmıyor ama hükümete inan oldukça fazla kişi bu durumu bilmiyor ve nasılsa çok öldürmüyor, nasılsa çok hasta yok, nasılsa bizim mahalleye uğramaz, nasılsa gençlere dokunmuyor diye bu hastalığı pervasızca sağlık çalışanlarını katletme pahasına yaymaya devam ediyor, ölmeye devam ediyor…

Gerçekleri gizlemek bazen iyidir, insanların panik olmasını engeller, daha kontrollü bir şekil alması için bazen hükümetler gerçekleri gizlerler ama bu halkı vurdum duymazlığa sevk eden bir gerçekse ve bu yüzden de hastalık daha hızlı yayılıyorsa, bu durumda gerçeği gizlemek bence insanlık suçudur…

Sağlığımızı kaybedersek paranın bir önemi olmaz, birde bu hastalık yüzünden çok değerli insanlarımızı, yerine koyamayacağımız insanlarımızı yitiriyoruz… Onların değeri çok daha yüksek ve böyle giderse en ez 2-3 milyon kişi bu hastalıktan etkilenip kronik hastalık yani akciğer, kalp, böbrek, beyin hastalıkları kapacak ve tedavileri ömür boyu sürecek, bunun maddi karşılığı sizce ne kadardır? Değer mi bunca cana değer mi insanlık suçu işlemeye?

Halk olarak bize çok iş düşüyor, lütfen bilim insanlarına inanın, bu hastalıktan artık sürü bağışıklığına geçtik. Bu sistemde sadece en zayıflar değil kime denk gelirse o kişileri götürür. 7'den 70'e tüm insanım tehlike altında ve bu durum 2022'ye kadar da sürecek. Bu gerçeklerin ışığında tedbiri elden bırakmayalım, söylenenin en az 10 katı belki de çok daha fazla ölüm ve hasta olduğunu bilelim, ona göre hareket edelim…

Biz bizi yönetenlere güvenmek istiyoruz, bilimin ışığından ayrılmasınlar istiyoruz. Çok şey mi istiyoruz, bilemedim…

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)