Antalya sokaklarında her an karşımıza çıkıyor, liseli hatta ortaokullu çağındaki gençler yolda yürürken sanki düşecek gibi yürüyor, nereye gittiğini, ne yaptığını bilmiyor, bakışları boş boş sürekli gözlerini kaçırıyorlar. Sık sık yollara tükürüyor veya kusmaya çalışıyorlar…

Daha önceki yazılarımda yazmıştım, A4 denilen uyuşturucu yani sıvı bonzainin kağıda emdirilmiş şeklini bunu yakarak, koklayarak kişilerin uyuşturucuyu nasıl aldığını… Şimdi gençler arasında moda ot çekmek yani hint keneviri veya benzeri uyuşturucuları sigara gibi sarıp içmek. Ama bazı ot satıcıları bunun içine bonzai damlatarak etkisini güya artırıyorlar ve bağımlılığı çok hızlı bir şekilde artırıyorlar. Böylece ortaokullu, liseli gençler ot veya sigara içtiklerini zannederken bir bakıyorlar uyuşturucunun esiri haline gelmişler…

Gençlerde sürekli uyku hali, sürekli iştahsızlık, ellerde kollarda uyuşukluk, sürekli kendini yorgun hissetme, sık sık eve gelmek istememe, arkadaşta kalma isteme, odasına kapanma, ışıktan rahatsız olma, konuşurken sürekli gözlerini kaçırma gibi belirtiler görürseniz çocuğunuzun uyuşturucu kullanma olasılığını mutlaka düşünün. Dediğim gibi 13-18 yaş arası çocuklara uyuşturucu satıcıları dadandı, çocuklar kendilerini koruyamıyorlar…

Bunun nedeni korona günleri yüzünden turizm olmaması, insanların dışarı çıkamaması yüzünden uyuşturucu satıcılarının en büyük pazarı olan eğlence mekanların açılmaması ve bu yüzden de uyuşturucu satışlarının düşmesi olarak gösteriliyor. Bir de af sayesinde uyuşturucu satıcılarının çok artması, bu kadar satıcıya alıcının az olması yüzünden uyuşturucu satıcıları yeni pazarlara yöneliyorlar, bu pazarda da en kolay av maalesef bizim 13-18 yaşındaki gençlerimiz oluyor…

Uyuşturucu alışkanlığı olan kişiler de iş bulmakta zorlandıkları ve para da bulamadıkları için uyuşturucu alma aracı olarak yeni kurbanlar bulma, onları alıştırma ve bu sayede kendi ihtiyaçları olan uyuşturucuya kavuşma istekleri de yavrularımızı bu batağa çekmektedir.

Ailelerin ergen çocuklarını okul ve ders de olmayınca evde tutmaları zor oluyor veya ergenler arkadaşlarıyla beraber ders çalışma bahanesi ile sıklıkla bir araya geliyorlar, o yüzdende ergen ebeveynleri mutlaka sadece kendi çocuklarını değil, arkadaşlık ettikleri diğer çocukları da gözetmek zorunda… Evlerine gittikleri aileleri incelemek çocukların birlikte vakit geçirmeleri konusunda çaktırmadan işbirliği yapmak, 13-18 yaşındaki gençlerin kendi kontrolleri dışında olmasını engellemek zorundadırlar. Çok zor ama çocuklarımızın geleceğini korumak, hayatlarının tamamen daha kötü olmasını engellemek için buna mecburuz…

Kontrolsüz salınan ve takip edilmeyen uyuşturucu satıcıları da ürettikleri uyuşturucuyu satmak, geçimlerini ve gereksinimlerini karşılamak için artık sadece belli bölgede değil (Zeytinköy'de) Antalya'nın her yerinde faaliyet gösteriyorlar. Hele eve hizmet eden motor- kuryeler bu satıcıların en büyük dağıtım ağını oluşturuyor. Normalde alıcı satıcıya gidip uyuşturucu alabilecekken artık hiç birbirini görmeden sosyal medya aracılığı ile haberleşip ihtiyaçlarını motor kuryeler yardımı ile alabiliyorlar. Bu da uyuşturucu kullanımını ve satışını çok arttırıyor.

Gençlerimizi bu bataktan kurtarmak hepimizin görevi, "bu iş beni ilgilendirmez polis baksın" diyemeyiz, bire bağımlı 70 kişiyi kendine bağlar ve onun çalışmasına, uyumasına, yürümesine, alışverişine hatta hayatına engel olabilir. Hiç birimiz "bana ne" diyemeyiz…

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)