Evet aldığımız tedbirler artık bıktırsa da ekonomik kriz, dükkanların kapalı oluşu, işsizlik, artık bizi iflas ettirip intiharın eşiğine getirse de maalesef salgında artış sürüyor ve 15 Mart'ta bu artışın zirve yapacağı düşünülüyor…

Peki bunu engelleyebilir miydik? Evet engelleyebilirdik eğer yeterince aşımız olsa ve biz ilk 2 ayda nüfusun % 60'ının 1. aşılarını tamamlamış olsaydık bunu engelleyebilirdik. Peki mutasyon bunu engeller miydi dersek, aslında biz bilerek veya bilmeyerek etkili bir aşı seçtik, evet etkisi % 50'nin biraz üstünde, diğer aşıların % 95'e varan etkisine göre çok düşük hatta en düşük etkili aşıyı kullanıyoruz ama mutasyonlu virüse karşıda etkinliği en az değişen aşıyı kullanıyoruz, bu da çok büyük avantaj. Yani virüs mutasyona uğrasa da kullandığımız aşı etkin olacağı için bizi korumaya devam edebilirdi ama aşılamayı yapabilseydik…

Peki niye aşılayamadık halkımızı dersek çünkü zamanında aşı sağlayamadık, bizim sağlık teşkilatımız benim hesabıma göre günde bir milyon, sağlık bakanının hesabına göre günde iki milyon aşı yapabilecek kapasitede iken günde ancak elli bin doz aşı yapabildik, bu şekilde ancak nüfusun yüzde altmışını dört yılda biterebiliyoruz..

Sağlık bakanımız yüz milyon aşının satın alındığını söyledi ama ne zaman geleceği konusunda bir açıklık getirmedi, zaten bence de artık çok geç kalındı, bu seneyi kaçırdık yani 2021 yılı içinde ben önlemlerin kaldırılacağını yani dükkanların açılacağını, okulların açılacağını, hafta sonu kısıtlamalarının kalkacağını, her şeyin normale döneceğini beklemiyorum. Toplumsal baskı ile bazı önlem azaltılması salgının tekrar hızlı artmasına sebep olabilir.

Peki dünya ne durumda derseniz onların durumu da çok iyi değil, gelişmiş ülkeler  % 95 etkili aşıyı kullandılar, ellerinde de ihtiyaçlarının dört katına varan aşı vardı ama sağlık teşkilatları bizim kadar tecrübeli, fedakar ve organize olmadığı için onlar da istedikleri oranda aşılamayı sağlayamadılar. Bir de kullanılan aşı mutasyonlu virüse karşı etkili olmayınca onlarda da artış sürüyor ve onlar da 2021'i karantina altında geçirmek zorunda…

Bir de en acı tarafı, dünya nüfusunun az gelişmiş fakir 3 milyardan fazla kesimi var ki bu kişilere aşı hiç gitmedi. Yakın gelecekte de aşı gitmesi zor görünüyor. Çünkü her ne kadar dünya sağlık örgütü kota getirmeye çalışsa da ve bu ülkelere aşı temini için büyük gayret gösterse de 2021 yılı içinde dünya nüfusun üçte birine hiç aşı gitmeyecek, aşılanan nüfus benim hesabıma göre dünya nüfusunun ancak % 30'u olacak ki bu da ancak 2021 yılı içinde gerçekleşecek. Bu da küresel pandeminin ancak 2022 ortalarına kadar ancak gideceğini gösteriyor, o da aşılamanın doğru ve nüfusun büyük çoğunluğuna yapıldığı durumda…

Evet bu pandemide de dünya bence tıpkı yüz yıl öncesine göre sınıfta kaldı, bence bu durumla en başarılı mücadele edecek ülke Türkiye idi, doğru aşıyı da bence bulmuştu ama yeterince aşı almayı beceremediği için bir işe yaramadı. 1920'de Kurtuluş Savaşı sırasında da İspanyol gribi  pandemisi vardı, o zaman da aşı olmamasına rağmen biz bu pandemiden en aza etkilenen ülkelerden biri olmayı başarmıştık. Bunca yetişmiş elemana rağmen bunu biz de bu pandemide başaramadık. Bunun sonuçlarına milletçe katlanıyoruz… Katlanmaya da devam edeceğiz görünüyor…

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)