Çocukluk aşıları bildiğiniz gibi çok önemli ama son zamanlarda giderek artan sayıda aşı karşıtlığı yapılıyor. 2018 yılında aşı karşıtlığı 716 iken bu sayı 2019'da 2905 e çıktı. 2020'nin rakamları tam olmamak üzere şimdiden iki katına çıktığını düşünürsek bu oranın yükseleceğinden korkmaya başladık. Bunun nedenlerini ve sonuçlarını irdelemek istedim… Öncelikle nedenleri…

Bildiğiniz gibi 0-2 yaş aralığındaki çocukların aşıları aile sağlığı merkezlerinde yapılıyor, bunların hatırlatma dozları da ilkokulda 1. sınıfta, 5. sınıfta ve lise 1. sınıfta yapılıyordu. Geçen yıl bu değiştirildi, 4 yaşta rapeleri yani hatırlatma dozları yapılmaya başlandı. Buna alışamayan veya yapılan aşının daha farklı bir aşı olduğunu düşünen veliler bu aşıları yaptırmaktan çekiniyor ve bu da aşılanma oranlarını düşünüyor.

Aile hekimliklerine düzenli aşı gelmemesi bu konuda aşısını yaptırmak üzere gelen velilerin motivasyonunu bozuyor tekrar gelmekten imtina ediyorlar .İnsanlara tarih veriyoruz o tarihte işlerini güçlerini bırakıp geliyorlar sonrada aşı yok haftaya gel diyoruz haftaya işini ayarlıyor ayarlayamıyor ama gelemiyor buda aşılanmayı olumsuz etkiliyor.

İnsanlar hekiminden çok internet bilgisine güveniyor, internette de en çok aykırı düşünceler okunduğu içinde üst sıralarda hep yanlış bilgiler oluyor. İnternet bilgilerinin çoğunun yanlış, doğru olanlarının da anlaşılmaz olması yüzünden insanlar aşı yaptırmak istemiyor…

Yapılan yanlış çalışmalar yanlış sonuçlar yüzünden aşıyı farklı algılıyorlar. Aşı otizm yapar gibi, aşı ile bizi izliyorlar gibi tamamen yanlış, paranoyakça sanrılara kapılıyorlar ve çocuklarına aşı yaptırmak istemiyorlar…

Aşının on milyonda bir görülen yan etkileri abartılıyor ve çocuğuna da aynısı olur endişesi ile aşı yaptırmak istemiyorlar. Aslında bu etkiler sadece aşıdan değil herhangi bir yiyecek yerken, bir böcek veya arı sokması sonucu hatta havadaki tozdan bile aynı yan etkiye uğrayabileceğini düşünmüyor.

Daha bir çok sebepten kişiler aşı yaptırmak istemiyor bunun sonucu olarak da toplumsal bağışıklığımız düşüyor ve aşı ile korunabileceğimiz bir çok ölümcül hastalık bizi artık hasta eder pozisyona gelmiş oluyor. Toplumsal bağışıklık olmazsa aşı olan bireylerin de ileriki yıllarda hayatını tehlikeye atabiliyor. Toplum içindeki bağışıklı oranın düşürüyor.

Şöyle bir örnek vereyim bir sınıfa koronalı bir çocuk geldiğinde 3 kişiye bulaştırırken, kızamıklı bir çocuk geldiğinde 18 kişiye bulaştırabiliyor. Eğer bağışıklı sisteminiz iyi ise koronayı hiç bir belirti vermeden atlatabiliyorsunuz ama kızamık bulaşmışsa eğer aşınız yoksa kesinlikle hastalanıyorsunuz bazen de gerekli tedavileri alsanız da hayatınızı kaybedebiliyorsunuz. Yani ölümcül etkisi koronadan çok daha fazla…

Koronanın aşısının etkili olup olmayacağı tartışılırken kızamık 100 yıldan fazladır çocuklarımızı aşı ile koruyor. Eğer biz bunu yukarıdaki sebeplerden veya benim düşünemediğim başka sebeplerden ihmal eder, yaptırmazsak 100 yıl öncesine döneriz, çocuklarımızı kızamıktan kaybetmeye başlarız. Bu yüzyılda böylesi bir sonuç da bence hiç bir uygar ülkenin istemeyeceği bir şeydir.

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)