Bugun...


Aile Hekimi Dr. Ozan UZKUT

facebook-paylas
DURUN, SİZ KARDEŞSİNİZ
Tarih: 15-10-2020 15:54:00 Güncelleme: 15-10-2020 15:54:00


Geçen "Gizli aşk bu, söyleyemem derdimi" başlıklı bir yazı yazmıştım, bir meslektaş büyüğüm uyardı, o yüzden bu başlıkla o yazıma yeni bir görünüş sunmak istedim…


O yazımda TTB ve bazı sağlık bakanlığı yetkililerin çıkarlarının aynı olduğunu, kavga eder gibi görünseler de aslında birbirlerinden beslendiğinden bahsetmiştim ama bir meslek büyüğüm uyardı, "bunlar ikisi de aynı yerden emir alıyor, aynı çıkarlar için çalışıyor" diye yani "ikisinin de mecazi babaları aynı, yani kardeşler" dedi, düşününce hak verdim…


Gerçekten de bakanlıklara hakim tarikatlar denilince hep aklıma bunların devşirme, uydurma tarikatlar olduğu, aslında tarikatların sadece din işleriyle uğraştığı, asla devlet işlerine karışmak gibi bir düşüncelerinin olmadığı aklıma geldi. Yurdumuzdaki kökü çok eskiye dayanan mevlevi tarikatlarının, bektaşi tarikatlarının her zaman devlet işlerinden uzak kaldığını düşünürsek devlet işlerine, ticari faliyetlere karışan tarikatların tarihinin çok kısa olduğu ve çoğunun cumhuriyet döneminde önce İngiliz daha sonraki yıllarda başta Amerika olmak üzere çeşitli sömürgeci kapitalist güçlerce kurdurulduğu görülmüştür, bu sadece bizim ülkemizde değil bir çok ülkede böyledir…


Mesela ben de yemez zade  Süleyman Rüştü efendi sülalesine mensubum, bizim de bu şekilde bir tarikatımız var ama devlet işlerine veya akçeli işlere asla karışmayız, bildiğimiz hiç bir gerçek tarikat da bu işlere karışmamıştır…


İşte bu yüzden de TTB ve sağlık bakanlığını yöneten malum tarikatın aynı yerden emir aldığını düşünmek zor değil. Öyle olmasa bu çalkantılı dönemde, hekimlerin en çok savunulmaya hak aramaya ihtiyacı olduğu dönemde HDP'li olduğu PKK ve Apo seviciliği ön plana çıkmış, Ermenilerle savaş halinde olduğumuz sırada ermeni seviciliği ön plana çıkan birinin TTB niye başa geçirsin. Bu sayede TTB kapatılma veya yapısının değiştirilme tartışmaları çıkarılacak, TTB'nin yarı resmi statüsü ve uluslararası durumu tartışılacak, bu ortamdan başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanları bölünecek, böylece yandaş ve yandaş olmayan odalar olarak iktidar istediğini yapacak, terör örgütü de yaşanılan kaos ortamından istediği faydalanacak, hekimleri istediği gibi manüple edecek…


Bunu en çok da ikisinin de düşman olduğu Türk ve Atatürk kavramlarından anlıyoruz. Yıllar önce TTB'nin başındaki Türk kelimesini kaldıralım, burada sadece Türk hekimleri değil Kürt, Ermeni, Rum hekimlerinin de olduğunu, o yüzden bunun ırkçılık ifadesi olduğunu öne sürmüşler de, buna benim de içinde bulunduğum ve bundan gurur duyduğum Atatürkçü hekimler şiddetle karşı çıktık ve bu öneriyi geri çektirdik… Şimdi bakıyorum da bu sefer iktidara da yanlış bir yönlendirme ile tepeden Türk ismini sildirmeye çalışıyorlar, bu çok büyük hata olur. Hekimlerin % 90'ı başlarında Türk kelimesi olmasından gurur duyarlar, bu onları küçük düşürmek için yapılmış bir tuzaktır, inşallah iktidar da bu tuzağa düşmez.


Hekimler eğer barolar gibi ayrıştırılmaya kalkışırsa etik değerler, malpraktis yorumları, halkın sağlığı, çevre sağlığı, hekim hakları büyük zarar görür. Bence en doğrusu bu işi hekimlere bırakmaktır, bence artık bütün hekim gurupları gördü ki oy kullanmaya gitmeyerek veya istifa ederek veya aday olmayarak bu dış güçler tarafından beslenen gurupların ekmeğine yağ sürmektedir. Artık bu hataya düşmezler, en kısa zamanda bu gurubun iktidardan gitmesi için çalışırlar…

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)

 





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI