Bundan yedi yıl önceki yazılarımda yazmıştım hatırlayanlar belki olabilir. Suriye'den ilk göçler geldiğinde ülkemizde artık hiç görmediğimiz ve tamamen ortadan kaldırdığımız bazı hastalıklar tekrar hortladı diye… Bunlar verem, çocuk felci, kızamık, tifo, tifüs, şark çıbanı, boğmaca, difteri gibi hastalıklar olduğunu, bu hastalıkların Suriyeli göçmenlerden geldiğini ama aslında eski savaş öncesi Suriye'nin aşılarının tam olduğunu, savaş sırasında bozulan alt yapıdan dolayı oraya gelen aşıya karşı her türlü hastalığı taşıyan İŞİDlilerden bu hastalıkları kaptığını, kontrolsüz yurdumuza girdikleri için de bu hastalıkları ülkemize taşıdıklarını yazmıştım. İşte şimdi o aşı olmayan Afgan gruplar artık doğrudan kontrolsüz bir biçimde ülkemize giriyor.

Dünya Sağlık Örgütü 1990'lardan başlayan büyük bir örgütlenme ve kampanya ile aşı ile önlenebilir hastalıkları tüm dünya ülkelerine aşılama yaparak hastalıkları ortadan kaldırmaya çalıştı, bu şekilde çocuk felcini, kızamığı, tifüs, tifo gibi hastalıkları dünyan yüzde doksan dokuzundan kazıda aşılamayı yapamadığı tek bir merkez vardı o da Afganistan ve oradaki hakim güç Taliban…

İşte o Taliban karıştırmayı düşündüğü ülkelere sadece teröristlerini değil aynı zamanda bu hastalıklarını da sokmaya başladı. Bunun en yakın örneğini Suriye'de ve Irak'ta gördük, bu ülkelerdeki iktidar boşluğunu görüp önce kaçak göçmen gibi bu ülkelere geldiler sonra bir araya gelip önce çeteleştiler sonra ordu kurup o ülkeleri ele geçirmeye çalıştılar, onları def edinceye kadar da ülkede hem kan gözyaşı hem de tamamen bozulmuş sağlık sistemi devlet sistemi, çökmüş ekonomi bıraktılar. Önceden refah içindeki ülkelerin şu andaki durumlarını görünce bunu çok net bir şekilde görebiliyoruz zaten. Ülkemizde de aynı oyun oynanıyor, iktidarın ya göz yumması ya da zafiyeti yüzünden kontrolsüzce gelen bu militanların ne amaçladığını görmek için müneccim olmaya gerek yok sanırım.

Ülkemize kontrolsüzce akın akın gelen bu kişilerin terörist olup olmadığını, ülkemizdeki siyasi, ekonomik, kültürel yapıya vereceği zararları ben işin uzmanlarına bırakıp kendi uzmanlık alanım olan bu kişilerin taşıdığı bildiğimiz, bilmediğimiz hastalıkları nasıl önleyeceğimizi konuşmalıyız diyorum. Avrupa kendisine ne yolla gelirse gelsin her türlü insanın önce aşılarına, sağlık kontrollerine bakıyor yoksa bunları tamamlamadan asla ülkesine sokmuyor, biz ise daha kaç kişinin girdiğini, nasıl hastalıklar taşıdığını, amaçlarının ne olduğunu, nerelere yerleştiğini bilemiyoruz bile…

Ülkemize gelen bu kişileri bizim biran önce bulup bunları sağlık kontrolünden geçirmeli hatta belki bir süre karantinaya almalı, gerekli aşılarını yapmalı, belki bir süre ülkenin her yerinde değil bazı bölgelerinde yaşamalarına izin verilmeli, böylece hem kontrol alınmalı hem de taşıdıkları hastalıkların ülkenin diğer yerlerine bulaştırmaları önlenmelidir.

Eğer biz bunu yapmazsak sadece ülkemize eli kanlı teröristleri sokmakla kalmayız aynı zamanda çok daha uzun süre uğraşacağımız salgın hastalıkları da sokmuş oluruz. Biliyorsunuz Kurtuluş Savaşı'nda düşmandan çok salgın hastalıklarla ve düşmanla işbirliği yapan eski  iktidar artıkları ile uğraşmıştık, yine aynı şeyi yaparız ama bu bizi ne kadar geriye götürür bilemiyorum. Hiç olmazsa işin hastalık boyutunu bertaraf edersek çok daha hızlı şekilde bunun üstesinden geliriz diye düşünüyorum.

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)