Aşının koruyuculuk zamanı en çok biz sağlık çalışanlarına sorulan soru… Bazıları "artık aşı olduk, biz asla hastalığa yakalanmayacağız yakalansak bile hafif atlatacağız" diye düşünebilir. Evet bunun doğru yanları çok ama ne zamana kadar? Peki aşı ile salgın önlenebilir mi? Evet ama aşılama süresi ne olmalı, bu soruları yanıtlamaya çalışacağım.

Öncelikle viral aşılarla bakteriyel aşıları kısaca çok yalın ve herkesin anlayacağı bir dille basitçe karşılaştırmak istiyorum, zaten sorunun yanıtı da bu karşılaştırmada gizli olacak.

Bakteriler uygun ortamda kendi başına üreyebilen canlılardır, virüslerse üremek ve yaşamak için başka canlıların hücrelerine ihtiyaç duyarlar. Bu canlıların vücudunda uzun süre kalmak çoğalmak ve yayılmak için sürekli forma değiştirirler. Böylece hücrenin kendini korumasını ve virüsü hücre içine almamasını engellerler. Virüsler yaşamak için canlının hücresini kullanırlar ama onu tamamen ortadan kaldırmazlar, çünkü onun ölümü kendilerinin de ölümü demektir. O yüzden de birlikte yaşamanın yollarını ararlar. Birlikte yaşayabildiğimiz zaman da artık bizi hasta etse de öldürmezler, tıpkı grip virisü gibi, tıpkı uçuk virüsü gibi…

Bakteriler ise formunu çok değiştirmezler, kendileri çoğalabildiği için uygun ortamda çoğalır ve önlem alınmazsa insanı her koşulda öldürebilir. O yüzden de bakteriye karşı geliştirilen anti bakteriyel ilaçlar çoğu zaman başarılıdır. Bakteriye karşı geliştirilen aşılar da bizi ömür boyu koruyabilir. Ama virüse karşı geliştirilen aşılar bizi uzun süre koruyamaz.

Bir virüs aşısı bizi altı ayla dokuz ay arası koruyabilir, o yüzden her sene grip aşısı oluruz, en yaygın olduğu 6 ay korunmak için Eylül Ekim gibi aşı olur, altı ile dokuz ay bizi korumasını bekleriz.

Covit aşısı için de aynı şey geçerlidir yani bizi aşı altı ile dokuz ay koruyabilir. Aşı ile bu hastalığı yenmek istiyorsak ki elimizdeki en etkin silah bu etkin aşı (BİONTEC GİBİ) ile toplumun % 60'ını altı ay içinde aşılamamız gerekir. Eğer etkin aşı kullanmazsak ki bizim kullandığımız Sinovac çok etkin değildir, toplumun % 80'inin aşılanması gerekir yine altı ay içinde… Böylece virüs yayılamaz, insan vücudu ile uyumlu bir mutasyona girer ve böylece ölümcül etkisi ortadan kalkar. Bunu başaran ülkeler İsrail, İngiltere, İspanya, Portekiz'dir, belki ABD de bunu başarabilecektir.

Eğer bu aşılamayı bu ülkeler gibi başaramazsak, dokuz ayda bir aşı olanları tekrar aşı yapmak zorundayız. Bunun için Biontec gibi aşıların tek dozu yeterlidir ama sinovac aşısının yine onuncu ayda tekrarı yapılamalıdır, çünkü etkinliği dokuz ayın sonunda ikisinin de çok azalacak hatta yok olacaktır.

Aşılama ile korunma ancak çok yoğun bir aşılama programı, bu işi yapabilecek deneyimli, organize personel ve nüfusun kullanılan aşıya göre % 60'ı veya % 80'i kadar aşı gerekir. Bir çok ülke aşıyı bulduğu halde personelin deneyimsizliği ve organize olamadığı için bunu başaramadı. Almanya, Fransa, Kanada gibi bazı ülkelerde aşı bulamadığı için bunu başaramadı bizim gibi. Biz elimizde yeterli aşı olsa bir çok ülkeden önce normale dönebilecek durumdayken, parası hudut sahillerinde olmasına rağmen, yeterince aşı alamadık ve normalleşmeye geçemedik hatta dünyanın salgını en kötü yöneten ülkesi haline geldik. Bir çok ülke hem aşı alacak parası olmadığı, hem de aşılama yapacak yeterli sağlık personeli olmadığı için bu yönde kendini koruyamadı ama aldıkları önlemlerle sorunlarını çözdüler ve salgını bize göre çok daha rahat atlatıyorlar Çin gibi, Uzak Doğu ülkeleri gibi…

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)