Bugun...


Aile Hekimi Dr. Ozan UZKUT

facebook-paylas
NASIL BİR TTB OLMALI?
Tarih: 22-09-2020 18:04:00 Güncelleme: 22-09-2020 18:04:00


Önümüzdeki günlerde Türk Tabipler Birliği'nin merkez konseyi seçimleri var. Bu seçimde yine yıllardır olduğu gibi yine aynı gurubun, yine aynı bildik yüzleri, yine aynı siyasi görüşleri ile seçilecekler… Yine aynı şekilde hekimlerin sorunları yerine yine aynı şekilde bazı etnik görüşlerin sorunları TTB'nin öncelikli sorunları olacak ve onları savunacaklar, yine hekimlerin büyük çoğunluğunu temsil etmediklerinden dem vurulacak, kapatılsın, bölünsün tartışmaları eşliğinde hekime şiddet sürecek, hekimin özlük hakları geriye gitmeye devam edecek… Yine bir çok hekim salgından ölecek, yine bir çok hekim emekliliğinde bile çalışmak zorunda kalacak çünkü aç kalacak… Yine bütün hekimler toplumun her kesimi tarafından adam yerine konmayacak, aşağılanacak, dikkate alınmayacak yani söyleyeceğim aynı hamam aynı tas…


Neler yapabilirdi, geçmişte TTB birkaç örnekle nasıl farklı sonuçlar olurdu? Bunu ifade etmeye çalışayım… Örnek olarak Suriye'deki savaşa karşı tam PKK kıstırılmış artık kaçamayacak hale gelmişken savaşa hayır söylemi yerine oraya zorla götürülen hekimlerin orada er muamelesi görmesine, oğlu yaşındaki as subayın ona emir vermesine mani olabilse, askeri hastanelerin bizim gibi sürekli savaş halinde olan ülkelerde ne kadar önemli olduğunu, mutlaka hekimlerin kendi meslektaşı ama rütbeli olan subaylarla birlikte çalışması gerektiği, savaş koşullarında sağlık dağıtmanın ancak bu konuda eğitim almakla mümkün olacağı vurgulansa ve bu yüzden de GATA'ların acil olarak tekrar açılması, askeri hekimlerin tekrar göreve aynı rütbelerle dönmesinin sağlanması daha doğru olmaz mıydı?


Evet hükümetin Suriye politikasını hiç birimiz tasvip etmiyoruz ama bunun bedelini ordumuz öderken bir de biz ordunun ayağına pranga olup durumu çok daha zor bir duruma getirmemize ne gerek var? Burada Türk milletinin bir unsuru olarak artık açılmış bir savaşta ordunun yanında olmak, aynı zamanda Türk milletinin yanında olmaktır… Ona karşı olmak, millete karşı olmaktır ve bu tutum ancak düşmana yarar sağlar, bunun bilincinde değil misiniz?


Gene aynı şekilde hekime şiddet kanunu istediğimiz gibi çıkmadı, çünkü sadece muhalefet millet vekilleri ile görüşülebildi, iktidar millet vekilleri sizi kabul etmedi, niye, politik görüşünüzden dolayı… Halbuki AKP'ye veya MHP'ye yakın odalardan hekimleri görüşürken yanınıza alabilseniz, hekime şiddet yasasını onlarla beraber hazırlayabilseniz ve o temsilcileri kendilerine yakın partilerle görüştürebilseniz, böyle güdük, ne olduğu belli olmayan, hiç bir işimize yaramayan, saçma sapan bir yasa da çıkmaz, çok daha gerçekçi, geçerli ve şiddeti önleyen bir yasa çıkabilirdi… BİZ bunu hatırlarsanız hekime şiddete 0 tolerans gurubu kurduğumuzda başarmıştık… Her görüşten odayı, uzmanlık derneği temsilcisini, TTB merkez konseyine getirebilmiş, ortak fikirde bir bildiri hazırlayabilmiştik… Ben de o gurubun içinde aktif yer almıştım ve sırada çok etkili olmuştu… Çeşitli nedenlerle sonunu getiremedik ama toplanabilmek büyük başarı idi…


Şimdi hükümet tıpkı barolara yaptığı gibi bizi bölmek hatta kapatmak istiyor… İnanın bölmek isterse çok rahat böler, hele TTB merkez konseyi şimdiki tutumda olan hekim haklarından çok belirli siyasi partilerin haklarını savunuyor görünümünde olursa, çok daha fazla böler… Çünkü bizde barolarda olduğu gibi tek yürek atmamakta, şimdiki TTB yönetimini benimsemeyen hekim sayısı benimseyen hekim sayısının çok üstünde bulunmaktadır… Fırsatı kaçırmayın bence… Ya herkesimin sözünü dinleyebileceği, temsil edebileceği kişilerden oluşan bir merkez konseyi seçin ya da kapanmaya veya bölünmeye hazır olun…

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI