Bugun...


Aile Hekimi Dr. Ozan UZKUT

facebook-paylas
KOŞMA, YÜRÜ
Tarih: 11-09-2020 16:44:00 Güncelleme: 11-09-2020 16:44:00


Günümüz koşullarında otobüse yetişmek için, işe yetişmek için, toplantıya yetişmek için, bazen koşmamız gerekebiliyor. Hele böyle hızlı koşup toplantı gibi, işyeri gibi, otobüs gibi kapalı ve kalabalık ortamlara gireceksek koşmamız çok hatalı çünkü koştuğumuz zaman akciğerlerimize daha çok mikrop alıyoruz ve koronanın akciğerlere yerleşmesini sağlıyoruz.


Akciğerlerimiz solda iki lop halinde sağda ise üç lop halinde bizim nefes almamızı sağlar. Bu sayede dışarıdan oksijen alır, dışarıya karbondioksit verir ve vücudumuzun oksijen ihtiyacını gideririz, toksik olan karbondioksiti de dışarı atarız. Solunum sistemimiz bu yüzden hayati önem taşır, nefes almadan 2-3 dakikadan fazla yaşayamayız. Biz normal şartlar altında yani otururken, yürürken, konuşurken akciğerlerimizin sadece üst loblarını kullanırız. Ama koşarken, tırmanırken, efor harcadığımız sırada akciğerlerimizin alt loblarını da kullanmaya başlarız, yani alt loblarımız sadece oksijen ihtiyacımızın arttığı durumlarda devreye girer. Sigara içenlerde sigaranın zararlı etkisi ilk önce alt loblara yerleştiği için normal şartlarda bir tıkanma hissetmezler ama efor gerektiren bir durum olduğunda alt loblar devreye girerken zorlandığı için bir tıkanma meydana gelir.


İşte bu yüzden otobüse yetişmek için koşarsak akciğerlerimizin bütün loblarını, ağzımızın, burnumuzun bütün kaslarını açarız, içeriye daha çok hava gelmesi için daha kontrolsüz bir şekilde nefes almaya başlarız. İşte bu kontrolsüz ve sık nefes alma ile beraber otobüs gibi hastalığın havada uçuştuğu çok insanın olduğu bir yere girersek havadaki mikroplar ve tabi ki korona da çok hızlı bir şekilde ağız ve burunlarımızı geçerek o sırada aktif olan 2. ve 3. loblarımıza yerleşebilir. Bu loblar normal şartlarda çok çalışmadığı için de oksijenlenmesi de nispeten az olur ve korona ve diğer mikro organizmalar buraya yerleşebilir.


Koşarken maske bizi yeterince koruyamaz ve zaten nefes almamızı da zorlaştıracağı için koşarken maske takmayı çok tavsiye etmiyoruz. Zaten koşu sırasında maske hızlı ıslanır, geçirgenlik indeksi düşer ve bizi koruma görevini, korona ve diğer mikropları süzme görevini yeterince yapamaz, geçirgenliği artar.


O yüzden diyorum ki eğer kapalı bir alana gireceksek bu alana girmeden önce mutlaka nefesimizin normalleşmesini beklememiz gerekir. Yani günlük eforsuz halimizle olan şekline sadece üst lobların işlediği, alt lobların çalışmadığı hale gelmeden kapalı ve kalabalık ortamlara girmemiz lazımdır. Bunu anlamak için nabzımızı kontrol etmeliyiz. Nabzımız 70'lere düştüğü zaman nefes kontrolümüz yerine gelmiştir. Eğer bu sırada maskemiz ıslanmışsa hemen maskeyi yenilemeliyiz, kapalı ve kalabalık ortamda geçirgen bir maske bizim için çok büyük tehlikedir. O yüzden buna dikkat etmeli, mümkün olduğu kadar mikropsuz, koronasız nefes almaya çalışmalıyız.


Bu duruma dikkat etmezsek hem virüs yükümüzü arttırırız hem de akciğerlerimizin derinliklerine mikropları taşımış oluruz. Bu sebepten aslında kalabalık spor salonlarında eforlu hareketler bizim hastalığı kapmamızı da sağlayabilir. Eğer koşacaksak kimsenin olmadığı yerlerde ve saatlerde maskesiz koşmak sonra gene kimsenin olmadığı ortamda nefesimizin ve nabzımızın normalleşmesini sağlamak ve normalleştikten sonra maskemizi takıp kalabalık ortama girmek en sağlıklısı olur. Yoksa sağlık bulayım derken sağlığımızdan olabiliriz. Bir çok sporcunun bu hastalığı ağır atlatmasının sebebinin de bu olduğunu düşünüyorum.

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI