Dünya Sağlık Örgütü vakaların çok olduğu salgınla mücadelede geri kalmış veya salgının merkezi durumundaki ülkelere karantina ilan edebilir. Bunun örneğini salgının başında Çin yaptığı karantina örneği ki Çin bu konuda Wuhan'da bu salgını çok sıkı kontrol altına alıp çok sıkı güvenlik önlemleri içinde ülkeye yayılmasını engelleyerek kısmen aştı. Daha sonra benim hatırladığım salgının çok ileri olduğu İran'a bu yaptırımı uyguladı, İran'ı karantinaya aldı, bu ülkeye giriş çıkışı durdurdu.

Şimdi ise bir tehlike salgında yeterli önlemi almayan, yeterli aşılamayı yapmayan, vaka artış hızını bir türlü durduramayan ülkelere gelebilir. Önümüz turizm mevsimi, bazı ülkelere salgınla yeterince mücadele etmediği için seyahat kısıtlaması, ülkedeki vatandaşların diğer ülkelere seyahati, hatta ülkeden çıkan malların sınırlandırmasına veya  zorunlu kontrole tabi olmasına karar verilebilir.

Şu anda bu kararı vermemesinin en büyük sebebi henüz diğer ülkelerin salgınla mücadelesini tamamlayamamış olmasıdır. Eğer ülkeler gerek aşı ile gerekse aldıkları önlemlerle salgını kontrol altına alırsa ki buna örnek olarak İsrail aşı ile kontrol altına aldı, İngiltere de bir aya kadar bu şekilde kontrol altına alacak, ABD, Kanada ve bir çok Avrupa ülkesi de bu yolla kontrol altına alacak gibi duruyor. Uzak Doğu ülkeleri başta Çin, Güney Kore, Japonya olmak üzere aldıkları sıkı önlemlerle kontrol altına aldılar. Bu şekilde kontrol altına alamamış ülkelere karantina uygulamasına geçilebilir.

Avrupa'da vaka artışını durduramamış iki ülke var biri Fransa diğeri Türkiye, diğer ülkelerde vaka artış hızı hızla düşmekte. Eğer Fransa da bizden önce tedbirlerini artırır, vaka artış hızını düşürebilirse ki onlar bunu bir sokağa çıkma yasağına hemen geçerek başladılar, başarılı olurlarsa Avrupa'da vaka artış hızını kontrol altına alamamış tek ülke Türkiye kalır ki bunun sonuçlarını düşünmek bile istemiyorum.

Dünyada da bazı ülkelere bu yaptırım gelebilir, Brezilya gibi Hindistan gibi… Ama bu ülkeler bundan nasıl etkilenir bilemiyorum. Onlar da dışarıya bu kadar bağımlı mı, turizm gelirleri yıllık gelirlerinin kaçta kaçı, bu konuda çok fikrim yok ama ülkemiz için bu durumun çok vahim sonuçları olacağı kesin. İran bile dışa bağımlılığı çok az olmasına, turizm gelirinin hemen hiç olmamasına rağmen nasıl etkilendiğini geçen sene yaşadık…

Ülkemizde o kadar gelişmiş sağlık sistemine rağmen yatak bulamayarak tam doluluk seviyesine ulaşmamız, politik nedenlerle sahra hastanelerini açamamamız, yeterli aşı bulamadığımız için aşılamada çok geri kalmamız, lebalep kongreler, dolu oteller ve esnafa nefes aldırmak için iş yerlerini açık bırakmak zorunda oluşumuz dolayısı ile sağlık çalışanlarının azlığı, bıkkınlığı, yorgunluğu, gelir kayıplarını düşünürsek salgındaki bu artışın kısa sürede tam kapanma olmadan önlenemeyeceği aşikardır. Artık on beş günlük kapanma da yetmez, en az bir ay kapanmak ve kimseyle temas etmeden en az bir ayı evlerimizde geçirmek zorundayız. Eğer bunu yapmazsak hem canımızı, hem paramızı, hem de geleceğimizi kaybedeceğiz.

Bu hususta bilim kurulu gerekli tavsiyeyi açıklıkla vermiyorsa, tıbbi öngörülerinde bir sıkıntı var demektir, görevlerini yapmıyor demektir ki bu durumda derhal görevlerinden alınmalıdır… Onlar bu kararı veriyor ama hükümet uygulayamıyor ise bu bence bir suçtur. Onca insanın, canı, parası ve geleceği ile oynamaktır.

(OZANCA SAĞLIK MOBBİNG POLİTİKA KİTABIMDAN)