Bugun...


Aile Hekimi Dr. Ozan UZKUT

facebook-paylas
MALPRAKTİS VE TABİP ODASI YAKLAŞIMI
Tarih: 15-07-2020 18:28:00 Güncelleme: 15-07-2020 18:28:00


Malpraktis konuları hekimlerin en çok korktukları, en az bilgili oldukları ve dikkat etmezlerse biranda tüm birikimlerini alabilecek hatta hapse bile sokabilecek bir konudur ve tabip odaların mutlaka hekimlerinin yanında olmalıdır. Geçmişteki yönetimlerimizden bu konuda neler yaptığımızı anlatmak istedim. Hem böylece neden aday olmak istediğimizi anlatır hem de gelecek yönetime nasıl davranması gerektiği konusunda ipuçları vermeye çalışırım diye düşündüm. On yıldır tıp hukuku ve malpraktis konularında bilirkişilik yaptığım için bu konuya da ayrıca çok önem verdiğimi belirtmek isterim…


Malpraktis hekimin bir hasta tarafından yanlış tedavi edildiği, ölümüne sebep olduğu, zarar gördüğü gerekçesi ile açılan davaların genel adıdır. 2013 yılında çıkan torba yasa ile devlette de çalışsa bir hekim malpraktis davası ile kendi uğraşmak ve sonuçlarına da kendi katlanmak zorundadır. Bu yüzden sadece özel sektörde çalışanın değil devlet hastanesinde çalışan hekimin de sorunudur. Tabi bu doktorların hata riski yüksek ameliyatlardan kaçmak için defansif tıp uygulamasının ve bu yüzden de hastanın mağdur edilmesiyle de halkı ilgilendirmektedir.


Hasta tarafından şikayet edilen hekime bizim yaklaşımımız ise şöyle oluyordu… Hekimin mutlaka ilk ifadesini vermeden bize başvurmasını istiyorduk çünkü ilk ifadede hukuk dilini bilmeden söylenen şeyler yüzünden sonradan kişiyi kurtarmamız çok zor oluyordu ve bu yüzden hiç suçu olmadığı halde bir çok hekim arkadaşımız tazminat ödemek zorunda kalmıştı. İlk ifadeyi verdikten sonra yönetim kurulu olarak olayla ilgili bir muhakiki atıyorduk. Bu muhakikin raporuna göre kişi hakkında yönetim kurulumuzca bir karar veriliyordu. Eğer yönetim kurulu kişinin suçsuzluğuna karar verirse tüm oda olanakları ile avukatımızla mahkeme giderleriyle her şeyle oda ilgileniyor. Tüm masrafları çekip arkasında duruyor ve kişi için mücadele ediyorduk ki şimdiye kadar arkasında durduğumuz hiç bir davayı kaybetmedik. Eğer muhakkik raporu ve yönetim kurulu kararı suçlu olduğuna karar verirsek ücretini ödemek kaydı ile oda avukatından yararlanmasına izin veriyor, mümkün olan en az cezayı almasını sağlıyor ve manevi destek olmaya devam ediyorduk. Malpraktis konusunda sıkıntıya düşen hekim arkadaşımıza mümkün olan en az cezayı verip bir de odadan darbe almasını engelliyorduk.


Bizim bu yaklaşımımız bir çok hekimin daha güvenli, daha cesur ameliyatlar yapmasına, böylece daha çok insanın hayatının kurtulmasına yardımcı olmuştur.. Sadece benim baktığım bilirkişilik davalarına da malpraktis çok önemli yer tutmaktadır. Önceden yılda 8-10 gibi dava gelirken şimdilerde ayda 8-10 dava gelmekte ve bu konuda eğer tabip odası sizin yanınızda değil, bu işi bilen bir avukata da sahip değilseniz -ki oda avukatını biz bir çok eğitime gönderip yetkin hale getirmiştik- işiniz çok zor. Hele o ilk ifadeler yok mu, tüm hekimler kendi mantıkları ile hukuk mantığının uyuşamayabileceğini bir türlü kabul edemiyorlar ve bu yüzden ilk ifadelerinde kendi iplerini kendileri çekiyorlar. O yüzden de ilk ifadede işi bilen avukat bulundurmak çok önemli… İşte tabip odaları en çok bu zamanda lazım.. İlk ifadede işi bilen bir avukat bulundurup onunla birlikte vermek gerekiyor yoksa yok yere çok büyük paralar verilebiliyor…

 

Odalara seçim yaparken bu durumları gözetmezseniz başınıza geldiğinde çok sıkıntı çekersiniz… İşin romantik, duygusal veya farklı siyasi yapısı olsa da bence odaların en büyük görevlerinden biri üyelerine yardımcı olmaktır.

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI