Ne güzel hasta sayılarını düşürmüş, hastanelerdeki yoğun bakımları boşaltmış hastaları kontrol altına almıştık. Ama sanki bizim bu başarımızı çekemeyen birileri çıktı ortaya,  mutasyonlu ve çok hızlı yayılan ve daha çok gençleri etkileyen yeni bir covit türü piyasaya çıktı. Bu mutasyonlu virüs hem de yedi kat daha hızlı bulaşıyor ve korunmak için çift maske takılması gerektiği ve mutlaka 2 metreden az olmamak üzere mesafe bırakılması gerektiği sağlık bakanımız tarafından sürekli gündeme getiriliyor.

     Evet bu konuda İstanbul gibi bazı büyük şehirlerde toplu taşımı kullanmak zorunda olan iller için çok büyük sıkıntı, ister istemez bu mesafeler kısalıyor, çift maske ise birini almakta zorlanan halkımız için oldukça cep yakıcı. Ama mümkün olduğunca buna uymak, mümkün olduğunca da önlem almak gerekiyor. Ama yapamıyorsak ve yaşamak için çalışmaya mecbursak başka çaremiz yok… Katlanacağız.

    Bir de mecbur olmadığımız halde maske ve mesafe kuralına uymadığımız durumlar var ki evlere şenlik… Bunların başında % 90'larda doluluğu olan kış otelleri ki yazın açık havada ve vakaların çok az olduğu zamanlarda bile ancak % 50'nin üstüne doluluk izni verilmezken şimdi tıklım tıklım otellerde, soğuktan çıkamayan kişileri daracık otel lobilerinde, barlarında, lokantalarında % 90'larla ağırlıyoruz. Ne mesafe, ne maske, ne hijyen para eder bu durumda… Birileri para kazanacak, birilerinin tur şirketi otelleri para kazanacak diye bu kadar milletin hastalık kapmasına hangi vicdansız göz yumabilir ki?

      Bir de siyasi partilere kongre izni verilmesi ve partililerin kendilerini genel başkanlarına göstereceğiz diye birbirini ezmesi hatta genel başkanın emriyle maskelerini çıkartıp tezahuratta bulunması durumu var ki evlere şenlik… Buna razı olan genel başkan nasıl bir ruh halindedir, hiç mi düşünmez partili arkadaşını, hiç mi dinlemez sağlık bakanını, hiç mi yok saygısı sağlık bakanına, bilim kuruluna anlamak mümkün değil…

       Hadi bu kayak tatilinde eğlenenler veya kongrelerde parti liderinin gözüne girmeye çalışanlar hiç kendilerini düşünmezler, yakınlarını da mı düşünmezler? Bulaştıracakları masum halkı, yaşlıyı hadi onları geçtim sağlık çalışanlarının bunca fedakarlıklarını da mı düşünmezler, anlamak mümkün değil .
      Bir söylentiye göre belli miktar aşı kaçak yollarla ülkemize gelmiş ve birtakım insanlar bu aşıları olmuş diyorlar, sanırım bu kayak tatiline veya kongreye gidenler bu aşılanmış olmalarına güveniyorlar ki başka türlüsü mümkün değil. Ama unutmayın ki aşı evet sizi belli ölçüde koruyor ama hastalığı yaymanıza engel olmuyor. Yani siz hasta olmuyorsunuz ama hastalığı yaymaya devam ediyorsunuz. O yüzden yakınlarınızı, temaslılarınızı hasta etmeye devam ediyorsunuz…

       Bu sorumsuzluk sağlık bakanlığında nasıl karşılanıyor, maskesiz çifte aynı arabadasınız diye ceza kesilen, 65 yaş üstünü, 20 yaş altını aylardır neredeyse bir yıldır ev hapsi yaptırdığınız ülkede, sağlık kuruluşuna gitti, bakkala gitti mazaretini bile zaman zaman kabul etmediğiniz insanların tamamını hafta sonları evde kapattığınız bu ülkede bunlara nasıl müsaade ediliyor şaşıyorum!..

      Kesin birileri gizlice aşı oldu yoksa bu bile bile intihar…

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)