Bugun...


Aile Hekimi Dr. Ozan UZKUT

facebook-paylas
YOĞUN BAKIMLARDA DOLULUK
Tarih: 16-04-2021 18:08:00 Güncelleme: 16-04-2021 18:08:00


Yoğun bakım doluluk oranları Sağlık Bakanlığı verilerine göre değerlendirilirse % 60-70 arasında değişiyor, yani görünüşte % 30-40'lık boşluk varmış gibi görünüyor ama başvurularda devlet ve üniversitesi hastanelerinde yer yok deniyor, gönderiliyor, bu durum neden?


Yoğun bakım yatağımızın % 40 özel sektörde ve istatistikler açıklanırken bu hastanelerin yoğun bakımları da dikkate alınıyor, özel hastaneler entegre yoğun bakım sistemini daha çok kullandıkları için yani bir yoğun bakım yerinde birbiri ile bağlantılı bir çok yatak olduğu için koronalı bir hastayı yoğun bakımlarına almak istemiyor veya onlar için ayrı yoğun bakım ünitesi yapmak zorunda kalıyorlar, bunun da maliyeti çok yüksek ve bu da maliyete yansıyor. Özel hastanede yoğun bakım hizmeti almak o yüzden de çok pahalı oluyor. Devlet ve üniversite hastanesinde yer bulamayan vatandaş eğer parası yoksa yoğun bakım hizmeti almakta zorluk çekiyor, hatta alamıyor.


Aslında bir çok gelişmiş ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de bunun çözümü normal hasta ile koronalı hastayı ayırmak, koronalı hastalar için içinde çok geniş yoğun bakım üniteleri bulunan sahra hastaneleri kurmaktır. Bu sahra hastaneleri için kimi zaman kapalı spor salonları da tercih edilebilirdi ama bazı belediyeler salgının başında buna girişince popilizmi onlara bırakmamak, onların her yaptığını kötülemek gayesi ile bunlara karşı çıkıldı ve bu yüzden de hem normal hastalar hastanede yer bulamaz halde ki poliklinikler artık hasta kabul edemiyor, hem de koronalı hastalara yoğun bakım ünitelerinde yer bulunamıyor. Bu yanlışı örtmek ve Atatürk havaalanının pistlerini bozmak için yapılan hastaneler de yetersiz kaldığı için İstanbul başta hiç bir devlet kuruluşunda artık yer yok.


Salgın yönetimi her yönü ile popilist yaklaşımlarla karşı taraf gördüğü belediyeleri kötülemeyle, şahsi veya politik çıkar gözetmeyle yapılamayacağı bir çok kez görülmesine rağmen hala ısrarla devam ediyor. Bunun anlaşılmasını önlemek güya önlem almak bahanesi ile yapılan kısıtlamalarında yayılmaya faydası olmayacağı zaten aşikar. Çünkü yetersiz kısıtlama, kısıtlı olmayan zamanlardaki teması artıracağı için çok anlam taşımamaktadır.


Sağlık sistemimiz hem artık yoğun bakım yatakları kalmadığı için hem de normal hastaya yer bulunamadığı için tıkanmış durumda… Bir çok hastanede normal ameliyatlar yapılamıyor, acil ameliyatlarsa büyük bulaş riski ile yapılmakta ve bu yüzden de bir çok cerrah ve yardımcı sağlık personeli hayatlarını riske atmaktadır.


Bunun çözümü salgının başından beri yazdığımız, çizdiğimiz, söylediğimiz gibi koronalı hastayı ayrı bir ünitede, geçici kurulan sahra hastanelerinde her türlü imkanı yaratarak yapabilirdik. Aslında hala geç kalmış sayılmayız çünkü bu salgın daha bir yıl böyle sürecek, biran önce belediyeler ve devlet işbirliği içinde buna girişmeli, sahra hastanelerini kurmalı, tüm koronalı hastaları buralara taşımalı, hastanelerin tıkanıklığını gidermelidir… Öyle yapmazsak koronadan ölmeyenleri kalp krizinden, organ yetmezliğinden, akut apandistten, beyin kanamasından, trafik kazasından, kanserden ... kaybedeceğiz, zaten çok miktarda da kaybediyoruz.


Salgın hastalıklar elbirliği ile tüm yurttaşların katılımı ile çözülebilir, bunun örneklerini bir çok ülkede görüyoruz. Ama bizde kendini başarılı, dediğim dedik göstermeye çalışanların savaşı ile, baştakilerin önlemleri aksatıp suçu vatandaşa yüklemeleri ile çözümsüzlüğe doğru gidiyoruz ve bunun acısını da ölen, sakat kalan yurttaşlarımız çekiyor.

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI