Korona artışı artık normal karşılanıyor. Ülkemizde 1 Haziran'dan itibaren aslında üstü kapalı deklere edilmeyen sürü bağışıklığı yöntemine geçtik. Bunun böyle olacağı zaten belliydi ama kimse kabul etmek istemiyordu, nereden bu kanıya vardım, birkaç örnekle anlatmaya çalışayım…

Nisan ayında bir zincir market çalışanında korona pozitif tespit edildi, hemen o mağazada çalışan herkese -ki toplam 28 kişi karantina uygulanıp 14 gün evden çıkarılmadı- ki hasta olan kişi bir reyon görevlisi idi ve diğer reyonlarla da fazla fiziksel teması yoktu. 14 gün sonunda gerekli muayeneleri yapılarak hepsinin de sağlıklı olduğu görülerek işe başlatıldı. Bu süre zarfında o market önce çok sıkı bir şekilde dezenfekte edildi, oraya diğer mağazalardan takviye personel verildi. Verilen personel de daha sonra tekrar kontrol edildi, herhangi bir hastalığı olmayanlar eski görev yerlerine gönderildi…

Aynı zincir marketin daha küçük ölçekli bir marketinde Temmuz ayında idareci pozisyonunda herkesle teması olan bir kişi covit-19 tanısı kondu, hastaneye yattı. Olaya yine aynı sağlık müdürlüğü görevlileri geldi, sadece çok yakın maskesiz teması olan 4 kişiye karantina kararı aldırdılar, diğer çalışan 6 kişiye ise "size bir şey olmaz" deyip işlerine devam etmesini istediler. Şimdi bu işyerinde herkesle teması olan, herkesin yanında fiziksel mesafesini koruyamadan maskeli de olsa en 4 dakika geçiren diğer 6 kişi tedirginlik içinde "bize de bulaşmıştır" diye mağaza dezenfekte edilse de insanlar karantinaya alınmadığı için bir şey ifade etmiyor. Ayrıca diğer mağazalardan gelen 4 kişiye de bulaştırma ihtimalleri yüksek… Dahası bu 4 kişinin kendi mağazalarına döndüğü zaman diğer çalışanlara da olası bir korona bulaşısını götürmesi de olası…

Biliyorsunuz daha önceleri de yüzlerce kez yazdım, sağlık çalışanı isen 6 belirtinin 4'ü yoksa covitli hasta ile yakın temasta da bulunsan senin canın pahasına, baktığı hastaların canı pahasına, asla test yapılmıyor ve asla sağlık çalışanı karantinaya çıkarılmıyor ki bu hastalığı en büyük özelliği yakalananların çok büyük çoğunluğu hastalık emaresi göstermediği ama hastalığı yaymaya devam ettiği bilindiği halde…

Antalya'ya ülkesinde kovit olduğu bilinen ama hiç bir önlem almayan sürü bağışıklığına geçmiş Kazakistan, Ukrayna gibi ülkelere hastalığı yayma, ülkemizde çoğaltma pahasına kapılarımızı açtık… Zaten sınırlarımız her türlü ülkeden kaçak girmeye açık o yüzden 5 yıldızlı bir otelimiz toptan karantinaya alındı, bir çok apartman, mahalle karantinada, maske takmak asla zorunlu değil, 65 yaş üstü isen ve turistsen her şey serbest ama yerli isen para cezası var, yasak, nedense…

O yüzden turizm endişesi ile ilan edilmese de ki aslında herkes biliyor korona sayısı her türlü oynamaya, hastalık ve ölümler farklı teşhiste gönderilmelerine rağmen hastaneyede ki yoğun bakım ve entübe hasta sayısından anlaşıldığı gibi ki onu çok yok edemiyorlar. Mayıs'tan bu yana hasta sayısı 4 kat arttı. Artık dünya, Avrupa bunu hastalıktan yavaş yavaş kurtulup 2. dalgayı beklerken biz aylardır 6.lıktaki yerimizi muhafaza ediyoruz, bunu da istatistiklerle oynayarak ve başta doktorlar olmak üzere bir çok sağlık çalışanımızı kaybederek… Ki bu konuyu da aylarca önce yazmıştım, en çok sağlık çalışanı ölümü bizde olacak diye maalesef bu da gerçekleşti…

Neyse ne diyelim büyüklerimiz daha iyi bilir. Sürü bağışıklığımız hayırlı olsun… Allah büyüklerimizi korusun. Onlara bir şey olmasın…

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)