Bugun...


Aile Hekimi Dr. Ozan UZKUT

facebook-paylas
DOKTORUN BAŞINA GÜVENLİK GÖREVLİSİ
Tarih: 09-10-2020 15:39:00 Güncelleme: 09-10-2020 15:39:00


Ne güzel değil mi, artık güvenlik görevlileri sürekli doktoru koruyup kollayacak… Biz de öyle sanıyorduk. Meğerse değilmiş, güvenlik görevliler doktor yerinden ayrıldı mı diye kontrol maksadı ile dolaşıyormuş…


Pandemi dolayısı ile başta illerdeki asistan hekimler hem uzmanlık yaptıkları yerlerde eğitim öğretim ve görevlerini yaparken bir de angarya olarak şehrin dört bir yanındaki pandemi ünitelerine gönderiliyorlar ve orada nöbet tutması isteniyor. Tabi bir çok şehirde mesela İstanbul'da bu mesafeler çok uzun olabiliyor. Hem otobüslerde yorulmamak, hastalık kapmamak veya hastalığı yaymamak ve vaktinde angarya görev yerlerine yetişebilemek için asistan hekim arkadaşlarımız iki hastane arasını taksi ile gidiyorlar ve zaten üç kuruş olan taksi ücretlerini de ceplerinden karşılıyorlar. Devlet her şeye, yandaş mütahite, geçilmeyen yola, köprüye, şehir hastanelerine para bulurken nedense angarya çektirdiği bu gariban asistanların taksi ücretini karşılayamıyor. Gerçi onlar "hak ettiğimiz döneri, ek ödemeyi alalım, o da yeter" diyor ama onu da alamıyorlar…


Bir de karşılaştıkları muamele insanlık dışı… Gittikleri pandemi merkezinde hiç oturmadan sürekli çalışması bekleniyor, güvenlik görevlileri ise orada devreye giriyor, eğer doktor arkadaş oturmaya kalkarsa hemen sorumlu hekime haber veriliyor ve hiç oturmadan çalışması bekleniyor…


Covit -19'un ne kadar çok sağlık personelinin canını aldığı malum. Zaten test yapılmıyor ve büyük ihtimalle çoğumuz pozitifiz, bir de insanlık dışı adeta köle gibi (ki köle bile bu kadar çalıştırılmaz) çalıştırıldıkları yetmiyor ve bu yüzden de bağışıklık sistemleri sıkıntıya girip yaşamlarını tehlikeye atmaları isteniyor, bir de başlarına gardiyan dikiliyor "aman 5 dakika oturmasınlar" diye…


Evren Paşa mecburi hizmeti zorla getirdiği zaman "bu doktorları tutamıyoruz, zincirle bağlamak lazım" demişti, bunlar şimdilik onu yapmıyor ama başlarına gardiyan dikerek güya kaçmalarını, 5 dakika dinlenmelerini istemiyorlar… Nasıl bir acımasızlık, nasıl insanlık dışı şartlar, acaba kendi çocukları olsa aynı şekilde mi davranırlar? Bu asistanlar bizim en değerli gençlerimiz, her biri pırlanta gibi… O zorlu üniversite sınavlarından başarı ile geçtiler ve dünyanın en zor sınavı olarak kabul edilen TUS sınavında da başarılı oldular, bu kadar kolay harcanacak ne yaptı bu çocuklar?


Ülkemizde gerçekten hiç bir başarı cezasız kalmıyor. Bu çocuklar bir yandaşın çocuğu olsa şimdi koca koca şirketleri, gemicikleri, rantiyeleri olur, bir eli yağda bir eli balda sırça köşkte konfor içinde yaşar, hiç böyle sorunları olmazdı… Almanya'da asistanlık yapsa özel lojmanda kalır, haftada 45 saatin üzerinde asla çalıştırılmaz eğer çalışmak zorunda kalırsa normal saat ücretinin 2 katı, hafta sonu ise 3 katı ücretini alırdı, aldığı ücret de burada aldığının 5 katı olurdu… Ama ne yazık ki Türkiye'de yaşıyor, Türkiye'nin en başarılı genci, o yüzden de kesinlikle cezalandırılmalı, asla bu başarısı cezasız bırakılmamalı…


Hala sağlık merkezlerimize, hastanelere personel alınmıyor, 3 kişinin yapacağı işi 1 kişiye yüklenmeye çalışıyoruz. Tükeniyoruz, sizin yandaş mütahitlerinize para yetiştirme derdiniz yüzünden ölüyoruz. Ülkenin en değerli evlatları geleceği ölüyor ama kimin umurunda… Varsa yoksa yandaşlar, varsa yoksa sırça köşkteki saraylardaki saltanatlar, yazıklar olsun… Ne diyeyim?..

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI