Geçen yazımda yazmıştım, gerçekten de son bir yılda sadece Almanya'ya giden doktor sayısı 7000 kişi ki bunların önemli bir kısmı 50 yaş civarı yani doktor olarak en verimli yaşta ve tecrübede ve bunların bir çoğu emeklilik haklarını yakarak veya erken emekli olarak gidiyor.

Evet öncelikle devlette artık bir çok hekim arkadaşımız ücretlerin yetersizliğinden, uğradıkları haksızlık ve baskılardan, idareden gördükleri mobbinglerden kısa sürede bıkarak istifa ediyor. Bu arkadaşlar önce özel sektöre geçiyor ama orada da kadro sıkıntısı ve özel hastane sahiplerinin ücretlerini yatırmamaları sonucu zor durumda kalıyorlar. İşyeri hekimliği yapmak istiyorlar ama orada da ücretlerin çok düşük oluşu karşılarına çıkıyor. Onlar da çareyi yurt dışına bilhassa da Almanya'ya gidip Türkiye'de kazandıklarının 8-12 katı kadar kazanmayı, uygar adaletli doktoruna değer veren doktoruna şiddet uygulamayan ülkeleri tercih ediyorlar.

Almanya'da bir süre kalan doktorlar Almancalarını ilerlettikten sonra oradan İsviçre, Hollanda, Danimarka, İsveç gibi ülkelere geçiyorlar, orada kazançları ve yaşam koşulları çok daha rahat oluyor.

Romanya, Bulgaristan hatta Yunanistan bile doktoruna bizden daha fazla değer verdiği için gelen Türk doktorlarını hemen işe kabul ediyor ve ülkemizden çok daha iyi koşullarda yaşam koşulları sunarak hizmet alımı yapıyor.

Ülkemizde ancak çok idealist ve ülke için çalışmaktan yorulmayan ve canla başla çalışan yurt sever doktorlar, iktidara yakın o yüzden de idari görevlere gelip sistemden nemalanan arkadaşlarına göre kat kat fazla kazanç sağlayan doktorlar, Ülkemizde muayenehane açan ve tanınmış olmanın imkanları ile yüksek vizite yani muayene ücreti alan doktorlar ve en acısı da gerek yeterli hoca ve imkan olmadığı için ve kalabalık sınıflarda derslerini iyi öğrenemediği için zayıf yetişen, bu yüzden de hekimliği zayıf olan Yabancı ülkelerde bunun açığa çıkma olasılığı yüksek olduğu için gitmeye cesaret edemeyen hekimler kaldı ki tahmin edersiniz ki son grup içlerinde en çok olan…

Bundan yirmi yıl önce ülkemizdeki hiç bir doktor yurt dışına çıkmayı ve orada çalışmayı aklından bile geçirmezdi, evet maaşımız azdı ama gerek muayene hekimliği gerek iş yeri hekimliği gerekse özel hastanelerde ekstra nöbet tutarak belli bir kazanç elde edilebiliyordu. Bir uzman hekimin geliri beş bin euronun altına düşmüyordu. Pratisyen hekimler de nöbet ve iş yeri hekimlikleri ile oldukça iyi kazanç sağlayabiliyordu. İktidar doktorun elini hastanın cebinden çekeceğiz diyerek kendi elini doktorun cebine soktu ve gelirini on kat azaltarak beş yüz euroya kadar düşürdü, yurtdışında en az on bin euro kazanan doktoru artık yurt içinde tutamaz hale geldi. TTB de bu durumu destekleyerek iktidarın ekmeğine yağ sürdü ve şimdi gerçekten işini yapan kaliteli doktor sayısı çok azaldı ancak bir elin parmağı kadar idealist doktorlara sağlığımız emanet, ne yazık ki onu da bulmak ve kıymetini bilmekte zorlanıyoruz.

Güzel insanlar güzel atlara binip gidiyorlar biz insanın p...kalıyoruz. Allah sonumuzu hayretsin.