Ülkemizde yandaşın her şeyden rant elde etmek, bu yoksul ülkenin insanın daha fazla yoksullaşmasına neden olmak, fırsatçılık yapmak artık moda haline geldi, her sektörde bu kendini hissettiriyor…

Korona tedavisinde az da olsa etkili olan Favipiravir adlı ilaç da bu rant için kullanıldı, hem de kimin tarafından, sağlık bakanımızın da ortak olduğu Atabay ilaç fabrikası tarafından… Bu ilacın üretimi için daha kovitin başlangıcında iki ilaç firması hemen başvurdu ama nedense bakanlık bu iki ilaç firmasına bu ilaç için ruhsat vermedi ve ilacı önce Çin'den getirtti sonra gerekli aşamalar geçirdi. Bu arada vatandaş bu ilacı bulamadı, ilaç karaborsa oldu. Aylar sonra ilaç üretme ruhsatını Atabay ilaç firmasına verdiler. Tabi bundan bakanın bu firmaya ortak oluşunun ne derce rolü olduğu da kuşku yarattı. Öbür firmalar üretime çok daha önceden hazır olmalarına rağmen hala onlara bu ruhsatta verilmiş değil. Bu arada üretildi, bari ülke içinde dağıtılsın değil mi? Ama hayır… Bu sefer de ilaç bir çok ülkeye ithal edilip "ülkede ilaç yine yok"a sokuldu, bu arada hala öbür firmalara da üretim için ruhsat verilmiyor…
Yani bu ilaç üzerinde bile hastanın sağlığını riske atarak yandaş kayrılıyor ve özelikle ilaç için ihtiyaç olduğu halde olur da "karımız düşer" mantığı ile diğer firmalara ruhsat verilmiyor. Bu nasıl bir anlayıştır, nasıl bir tutumdur, aklım almıyor… İnsan hayatını riske atarak sırf daha fazla kazanma uğruna her şeyi ile hazır iki firmaya ruhsat vermeyip, üretimine engel olup, vatandaşı en kritik zamanda 3 ay ilaçsız bıraktılar sonra marifetmiş gibi "sadece biz üretiyoruz"  diyip reklamlarını yaptılar, diğer firmalara izin vermediklerini de asla açıklamıyorlar. Bir de ne hikmetse bu ilaç piyasada yokken her zaman medipol hastanesinde bulunuyor, oraya giden hastalar ilaca kavuşuyor, gidemeyenler kavuşamıyor…

İnsan sağlığı bu kadar ucuz mu? Rant, para kaygısı bu kadar mı insanlığınızı unutturdu? Anlamak mümkün değil…

Bu sadece bizim gördüğümüz duyduğumuz… Bir sağlık çalışanı olarak, mesleğini seven bir hekim olarak, halkını seven ona faydalı olmak isteyen bir hekim olarak, canla başla çalışırken hayatımı, ailemin hayatını riske atarken, sırf onlara bulaştırmamak için aylardır annemi babamı görmezken, her gün bir doktor arkadaşımın, bir sağlık çalışanın, bir komşumun ölüm haberini alırken beni yönetmesi, beni kollaması gereken bakanlığın benim sırtımdan rant elde etmesini, bana vermediği paraları vermiş gibi göstermesini, gerekli önlemleri almadığı için hasta yükümü artırmasını ve sırtımdan hem hastanesi ile hem ilaç firması ile kar elde edip para kazanmasını hazmedemiyorum…

Zaten hasta ve ölüm sayılarının az söylendiği, sayıların bilerek saklandığı, başarısızlığın bu şekilde örtülmeye çalışıldığı söylentileri nedeni ile güven sarsan bakanlık bir de bu ilaç hikayeleri ile gündeme gelmesi biz sağlık çalışanlarının gözünde iyice itibar kaybına sebep olmuştur. Bu konulara dikkat edilmemesi hem bakanlığı hem de bir mensubu olarak övünç duymak istediğim biz sağlık çalışanlarını rencide etmekte, çalışma şevkimizi kırmakta, "ne için mücadele ediyoruz, kimin için ölüyoruz" soruları ile kafamızı karıştırmaktadır…

Para, rant bu kadar mı tatlıdır. Bunun için insanların ölmesi, sağlık çalışanın hastalanması, ölmesi, çalışma şevkinin yitirilmesinin hiç önemi yok mudur? Bir doktor olarak bunu benim aklım almıyor, doktor olan bir sağlık bakanı bu konuda ne düşünüyor acaba? Merak ediyorum…

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)