Pandeminin ilk üç ayında hastanede çalışan veya pandemi ile mücadele eden personele döner ücreti tavandan ödendi, çünkü sanırım 3 ayda bu pandeminin bitmesini bekliyorlardı. Zaten SGK'sını yatırmayan veya yatıramayan -ki bu kişiler nerdeyse çalıan sayısının yarısı kadar- sağlık giderlerinin hastanelerin döner sermayelerinden karşılanma kararı alındı. Yani bu kanunla doktora baktığı hastanın muayene ücretini de doktorun vermesi sağlandı.

Pandemi döneminde ve sonrasında hastanın olmaması acil polikliniğinin bile nerdeyse 20'de 1 hasta ile çalışması (demekki acil diye gelen 20 kişiden 19'u gerçekte acil değilmiş) döner sermayedeki parayı bitirdi. Bu sebeple tüm sağlık çalışanlarına bir kaç yönetici hariç döner sermayeden para veremez hale gelindi. Zaten çok az olan sağlık çalışanlarının maaşı örnek olarak uzman doktor maaşı 4200 tl döner sermayeden de para gelmeyince sadece bu paraya kaldı. Şimdi bekliyoruz ki bu başta uzman tabipler, tabipler, hemşireler, sağlık çalışanları canlarını hiçe saysın yine fedakarca çalışsın ki ülkeler arasında yapılan kıyaslamada en çok sağlıkçı ölümü Türkiye'de -ki bunu ben aylarca önce öngörümle yazmıştım, hatırlıyanlar takip edenler bilir-…

Sağlık çalışanlarında emekliyi gelenler emekli olmaysa maddi imkanını bulanlar istifa etmeye başka iş bulanlar hemen ayrılmaya başladı. Çünkü hiç kimse canını sokakta bulmadı, hem üç otuz paraya milletin almadığı önlemin faturasını ödeyeceksin, hem üstü bir çok defa şiddet göreceksin, hem de hasta memnuniyetini halkın sağlığının üstünde tutan hükümete yaranmaya çalışacaksın, üstelik bu emeğinin karşılığını alamayacaksın. BU NEREDE GÖRÜLMÜŞTÜR.

İtalya, Fransa hatta o beğenmediğiniz Yunanistan bile sağlık çalışanlarının parasını, maaşını iki katına çıkartırken biz daha düşürmeye çalışıyoruz, hatta düşürüyoruz da… Aile hekimlerinin gönüllü yaptıkları sırf Sağlık müdürlüğünde çalışan, bu yüzden ek gelir elde eden personele yardım için yaptıkları filyasyon çalışmaları artık saçmalık haline gelmişken ve artık hiç bir anlamı kalmamış ve sürü bağışıklığına resmi olmadan ama fiili olarak geçilmişken; bu iş tamamen aile hekimlerine yıkılmaya çalışılıyor, hem de imkansızı isteyip yapmazsanız maaşınızdan keseriz diye korkutarak veya kesilerek yaptırılmak isteniyor.

Ben merak ediyorum acaba bu pandemide beklenen ve büyük olasılıkla gelecek olan 2. Dalga ki uzmanların görüşüne göre şimdikinin en az beş katı hastanın gelecek olması sırasında bu adam yerine koymadığınız, maaşını kestiğiniz, üç kuruşa muhtaç ettiğiniz sağlık çalışanından nasıl bir hizmet bekleyeceksiniz?

Dönerini ödemediğiniz, emekliliğe, istifaya zorladığınız, öldürdüğünüz, hasta ettiğiniz, dövdürdüğünüz, koruyamadığınız sağlık çalışanlarına ne yüzle tekrar sizin canınızı kurtarmanızı, sizi iyileştirmenizi, salgını önlemesini isteyeceksiniz. Bunu yapmasını hangi gerekçe ile isteyeceksiniz, Hipokrat yeminine dayanarak mı? Hipokrat bile bu durumdaki Türk hekimlerini görse haline acırdı. Tüm dünya ülkelerinin halimize acıyıp başarılarımızı takdir etmesi gibi…

Bence hipokrat gelse deymez bu insanları kurtarmaya, bu maaşa, bu aşağılanmaya, bu şiddete, bu vurdum duymazlığa der. Hepimizi Yunanistan'da hekimlik yapmaya davet ederdi.
Pandemi döneminde imam hiç çalışmadan maaşını aldı, öğretmen, hakim, maliyeci ya hiç çalışmadan ya da esnek mesai ile maaşlarını aldı ama sağlık çalışanları hem daha çok çalıştırıldılar hem de gelirlerinden edildiler… Bunu hiç bir insanoğlu hak veremez. Bence tüm sağlık çalışanlarının hakları, canları, malları bu milletin bu hükümetin gaspına uğramış ve yenmiştir, bunun vebali çok büyüktür. Hem hükümetler hem de millet bunun altında kalırsa bunun bedelini ağır öder.
(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)