Geçmiş dönemdeki yazılarımda tavandan döner ödemesinin en çok idarecilere yaradığı, asıl döner sermayeyi oluşturan ve risk taşıyan doktor, hemşire gibi sağlık personelinin bundan çok az yararlandığını söylemiştim. O yüzden sağlık çalışanına bir şeyler verilecekse bunun maaşla verilmesi gerektiğini, özlük haklarına etki eden bir şey verilmesini talep etmiştim. Bu konuda hala ısrarlıyım ama döner sermayeden en çok idareciler faydalanıyor, yazdığım için tüm idari personelden yani baş hekimlerden, baş hekim yardımcılarından, sağlık müdürü ve sağlık müdür yardımcılarından özür dilerim. Bir tokat gibi yüzüme çarptılar, meğerse en çok idari personel döner almıyormuş…

Evet döner sermaye oranları açıklandı, tavandan yani en yüksek orandan verilen döner sermaye ödemelerinde en çok döner sermaye üreten, hayatını riske eden doktor arkadaşların sadece covit kliniğinde çalışıyorsa % 100 döner alıyor, diğer polikliniklerde, acillerde, covit taramalarında, yoğun bakımlarda çalışıyorsa sanki orada hiç covitli hasta yokmuş gibi ve hatta çok daha korumasız oldukları halde % 25ile % 46 arası döner alıyorlar…

İdari personel ise sadece % 86 döner alıyor yani tahmin ettiğim gibi % 100 değil, bu yüzden de tekrar özür dilerim. Ama bizi asıl şaşırtan % 100 döner alan bir başka meslek gurubu var ki oda hastanelerde çalışan din görevlileri. Vatandaştan aldıkları yüklü bahşişin yanında din görevlileri % 100 döner alarak en çok döner alan sağlık personeli ünvanına kavuşuyor. İyi ki varlar, iyi ki hastane kadrolarına bol bol din görevlisi alındı yoksa nasıl başa çıkardık bunca hastayla…
Aslında kinaye yapar gibi görünsem de din görevlilerinde kazancının doğru olduğunu inanıyorum, gene daha önceki yazılarımda yazmıştım covit hastası olduğu halde istatistiklere böyle geçmesin diye başka sebep olarak gösterilen covit hastası olsa hiç yıkama yapılmadan ilaçlama yaparak ve naylonlara sarılarak özel covit mezarlığında gömülecek olan kişilere farklı sebepten öldü gösterilerek din görevlilerinin bilmeden tedbirsizce bu cenazeleri yıkamaları sonucu kovit kapıyorlar. Bu yüzden de bir çok din görevlisi hastalandı hatta bir kaç tane din görevlisini de bu yüzden kaybettik. O yüzden bence onların da bu konuda hastalık kapma şansları yüksek…

Çalışanlara aslında döner'den para verileceğine direk maaş olarak verilse böylece herkes ne alacağını bilip ona göre çalışsa, ona göre meslek seçse, ona göre okusa çok daha iyi olacak… Döner sermayenin kurulduğu ilk günlerde -ki o zamanlar maaşın 2-3 katı döner alınıyordu- biz buna itiraz etmiştik. Tabi bir çok arkadaşımıza para cazip geldi ve bizi çok dinlemedi, şimdi ise kuru maaşa kalınca ve ürettikleri döner sermaye başta Suriyeliler -ki sayıları 5 milyon civarı ve SGK'sını ödeyemeyen 5 milyon kişi yani toplam 10 milyon kişi- ile paylaşmak zorunda kalıyor. Bu da tabi ki döner sermayeyi kuşa çeviriyor…

O yüzden diyorum ki herkese normal maaşı verilsin, kim ne alacağını bilsin, ona göre hayatını düzenlesin, böylece emekli olunca ne yaparım korkusu olmasın, aldığı emekli maaşı kendisine yetsin, yaşam standardı alışkanlıkları değişmesin. İster doktor olsun, ister hemşire olsun, ister din görevlisi olsun, isterse de idareci olsun, kişiler meslek seçerken bir yere gelirken ne alacağını bilsin, geliri politikacıların iki dudağı arasında olmasın. Sen çok aldın, ben az aldım kavgası olmasın. Biz de buradan sanki din görevlilerine, idari personele düşmanız, aldığı maaşta gözümüz var durumuna da düşmeyelim.

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)