Evet en çok soru alan konulardan biri de bu… Dünya ülkelerine göre nerdeyse bir ay sonra biz aşılamaya başladık. Ama bizim çok büyük bir avantajımız var, Cumhuriyet kurulduğundan beri süre gelen, çok güçlü bir sağlık alt yapısı, koruyucu hekimlik deneyimi çok organize, bilgili, fedakar bir sağlık ordusuna sahip bir ülkeyiz…

Biz 1999-2001'de çocuk felcini, 2001-2003'te kızamığı dünyanın bütün ülkelerinden önce aşılamalarını tamamlamış, bu hastalıkları tamamen ortadan kaldırmış, bu konuda başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere bütün ülkelerin takdirini toplamış bir sağlık ordusuna sahibiz. Bunu koronada da gördük, vaka sayısında çok üstlerde olmamıza rağmen ki çoğu gizlendiği halde ölüm sayısında dünyada görece olarak daha azız. Bunun en büyük sebebi başta hekimler tüm sağlık çalışanlarının can siparene çalışmasıdır.

Bizim alt yapımız çok sağlam, o yüzden gecikmenin bizim ülkemiz için hiç önemi yok, yeter ki aşı olsun. İlk gün bile ikiyüz ellinin üzerinde aşı yaptık ki bu daha sonra beş yüze ve hatta bir milyon aşıya kadar çıkabilir ama sorun aşı gelecek mi, aşı olmazsa istediğiniz kadar organize olun bir işe yaramaz. Bu konuda Türk sağlık teşkilatı dünyanın en iyisidir, ellimilyon aşıyı iki ay içinde tamamlar, ikinci tura geçer, 4 ay sonra tüm bu hastalıktan kurtulabiliriz. Şu an aşılar tamam olsa yüz yirmi günde biz halkın çok rahat yüzde altmışını aşılarız ki bu beceriyi gösterebilecek hiç bir ülke yok…

İktidara düşen bize etkili aşıyı bulabilmekte, eğer etkili olduğu Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul edilen aşı elmizde olsa, dört ay sonra bizim korona sorunumuz olmaz, herşey normale döner, herkes işine gücüne bakar, ekonomik kriz çok rahat atlatılabilirdi. Ama şimdi gelen aşının etkimliği ile ilgili bilinmemezlikler var, etkisi azsa yüzde altmışın aşılanması yetmez, yüzde seksen- doksan aşılama gerektirebilir. Bunu ancak ileride anlayacağız, o zaman aşılama süreci altı ayı hatta bir seneyi bulabilir çünkü halkın hepsini aşılamak, takip etmek, çoğunu aşılamaktan çok daha fazla zaman alır.

Burada aslında sorulması gereken aşı yeterince var mı ve yapılan aşının etkinliği nasıldır? Bu sorular eğer tatmin edici ise ve iş sağlık personelinin çalışmasına kalmışsa biz dünyanın en iyisiyiz ve asla gecikme yüzünden sorun yaşamayız, bunu telafi edebiliriz…

İktidara düşen burada bize yeterince aşı bulması ve yaptığımız aşının Dünya Sağlık Örgütünce ne kadar etkili olduğunun araştırılmasının sağlanmasıdır. Bu verilere göre ne kadar aşı yapacağımızı bilir, buna göre bu hastalıktan kurtulmanın ne zaman olacağını kestirebiliriz. Yoksa yaptığımız onca emek boşa gider, bu yüzden hem dünyadan izole halde kalırız -ki bu turizm ve ticaret açısından yıkım olur- hem de hastalıktan ölümlerden uzun süre kurtulamayız, işyerlerimizi açmakta, okulları açmakta, normale dönmekte çok geç kalırız.

İktidar bu salgında resmen sınıfta kaldı, o yüzden halkın büyük çoğunluğu aç, o yüzden normalin on katı sağlık çalışanı ölüyor, o yüzden bir türlü normale dönemiyoruz, o yüzden kimse devletin açıklamalarına güvenemiyor. Bir maskeyi dağıtamayan, yardımın gitmesini yapamadığı gibi buna engel olan bir iktidarın aşıda ne derece başarılı olacağını da görüyoruz. Tüm bunları canıyla, kanıyla tolere eden sağlık çalışanları sayesinde millet ayakta duruyor. Yatsın kalksın buna dua etsin bu iktidar başka herhangi bir ülkenin başında olsaydı o ülke çok kırılır zaten o iktidarın kalmasına da müsade edilmezdi.

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)