Bugun...


Aile Hekimi Dr. Ozan UZKUT

facebook-paylas
İŞYERLERİ NASIL AÇILMALI?
Tarih: 21-02-2021 13:35:00 Güncelleme: 21-02-2021 13:35:00


Bilhassa yiyecek içecek sektöründe çalışanlar ve bunlara bağlantılı iş yapanlar dört gözle bu işyerlerinin açılmasını, böylece para kazanmayı, ailesini geçindirmeyi, iflas etmemeyi bekliyorlar. İşyerlerinin kapalı olmasından etkilenen esnaf sayısının tüm Türkiye'de  sekiz milyon civarında olduğunu düşünürsek ne kadar çok büyük topluluğu ilgilendirdiğini düşünebiliriz…


Tabi bir hekim olarak bu sektörün açılmasının getireceği tehlikenin de farkındayım. Ama devletin yeterli desteği vermediği bu kişilerin işlerini kaybetmesine de gönlüm razı olmamaktadır. Aslında bu durumda geçerli olan ve dünyanın bir çok ülkesinde de uygulanan bir yöntem var oda bölgesel kontrollü açılma. Peki bu bölgesel kontrollü açılma nasıl olacak anlatayım?


Öncelikle sağlık bakanlığımızın bir uygulamasını takdir etmek istiyorum, illere göre yüz binde görülen vaka sayısını haftalık açıklıyor ki bu çok önemli bir veri, bu verinin çok akıllıca, doğru ve şeffaf olması, bu açılmanın da zaten temelini oluşturuyor. Ama sağlık bakanlığı birilerinin etkisi ile bu verilerde oynama yapar, bazı illere torpil yapıp kayırarak verilere saklamaya çalışırsa bu iş çok büyük bir felakete ve işin içinden çıkılamaz bir hale de gelebilir.


Bu verilere göre yüz binde 50'nin altında olan illerde okulların ve işyerlerinin kontrollü açılmasına izin verilir. Yani öncelik o ilin yüz binde 50'nin altında olması sonra iş yerinin iyi havalandırılması, masaların mesafe koşullarına uygun, masalar arası mesafe 2 metre olacak şekilde düzenlenmesi, her müşteriden masaya oturup yemeğe başlayıncaya kadar maske takması ve  iş yerinde belirli bir süreden uzun kalmaması sağlanır, tabi iş yerine girerken HES kodu sorulması da mutlaka yapılmalıdır.


Aynı şekilde okullar da yüz binde ellinin altında olan illerde açılabilir, tabi orada da tuvaletlerin ve koridorların temizliği için yeterli personel alınması, HES kodlarının sorgulanması, sınıflarda mesafeli oturulması ve mutlaka herkesin maske takması, çok yere dezenfektan takılması, yemeklerin mutlaka evden getirilmesi  koşulu ile…


Bu şekilde bir uygulamaya geçilmesi hem halkı maske, mesafe, hijyen konularında daha dikkatli olmaya itecek hem de dikkat eden illerle etmeyen illerin günahı yüklenmemiş olacak… Yani Karadeniz illerinin yaygın hastalığı yüzünden güneydoğu illeri kapanmak zorunda kalmayacak, güneydoğuda hastalık azalmışsa oradaki esnaf dükkanını açabilecek, işine,gücüne devam edebilecek, böylece işyerini açabilmek için diğer iller de yarışa girecek, vurdum duymaz tavırlarını bırakacak, normale hızlı dönebilmek için yetkililere yardımcı olacak.


Tabi burada en önemli sıkıntı verilerin doğru verilmesi… Bu şartlar ortaya konulunca ben inanıyorum ki Karadeniz illeri iktidara yakınlığını fırsat bilip hiç dikkat etmedikleri halde baskı ile rakamlarını düşürtüp iş yerlerini açmaya çalışacaklar. Bu maalesef Türkiye gerçeği… Eğer gerçekten doğru işleyen bir sistemimiz olsa bu yöntemle ülkenin neredeyse yarısının normale dönmesi mümkündür ama biz bunu yapamayacağımız için, iktidar da baskılara dayanamayacağını bildiği için bu yöntemi seçemiyor. Zaten kongrelerle de yayılımı artırmayı sürdürüyor. Biz o yüzden normale dönmemiz ya yazın yaptığımız gibi kontrolsüz ve  bir çok hayata mal olacak şekilde olacak ya da daha uzun yıllar işyerlerimizi kapatmak zorunda kalacağız

(OZANCA SAĞLIK MOBBİNG POLİTİKA KİTABIMDAN)





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI