Evet bundan beş yıl önce bonzai ile yazdığım yazılar, yaptığım televizyon ve radyo röportajlarında bu konuya dikkat çekmiştim. Söylediklerim, yazdıklarım halk tarafından büyük ilgi, korku, dehşet ve çocuklarını koruma korkusu yaratmıştı. Ama gereği yapılmadığı için maalesef son beş yılda uyuşturucu kullanımı tam dört kat arttı.

Bundan beş yıl önce uyuşturucu tedavisi gören, bu illetten kurtulmak isteyenlerin sayısı elli bin civarında idi, bugün ise uyuşturucudan kurtulmak isteyen, tedavi görmek isteyenlerin sayısı iki yüz bin civarında yani dört kat artmış. Uyuşturucu ile mücadele birimlerinin tahminine göre tedavi olmak isteyenlerin en az beş katı uyuşturucu kullanan vardır diye hesaplanıyor, demek ki ülkemizde en az tahminen bir milyon uyuşturucu kullanan kişi var demektir. Bu da ülkemizin artık transit ülke değil hedef ülke olduğunu gösteriyor. İstanbul Çapa Üniversitesi Adli Tıp Kurumunun kanalizasyonda yaptığı çalışmada uyuşturucu kullanımının dört kat arttığını doğrulaması da bunun bir kanıtıdır bence.

Gençliğimizde biz de aşık olduğumuzda, kafamız bozulduğunda, neşelendiğimizde, arkadaşlarımızı gördüğümüzde bakkaldan ikişer bira alır, uygun sote bir yere gider biralarımız içerdik. Artık son artışlarla beraber iki bira alıp içmek çok pahalı bir hale geldi. Gençler artık iki bira parasına on kişiye yetecek uyuşturucu temin edebiliyor ve ''efkarlarını'' bu şekilde dağıtabiliyor. Bu da bana göre uyuşturucuya başlamanın en geçerli sebebi…

Bu konuda emniyeti de suçlayamıyorum, ele geçen uyuşturucu miktarı giren uyuşturucunun % 70'i ama bu konuda rant o kadar büyük ki kalan % 30'un karı bütün zararı karşılıyor ve büyük kara geçiriyor. Hele bir de bu giriş çıkışa Sedat Peker'in dediği gibi bir takım iktidara yakın kişiler öncülük ediyorsa bu oran çok daha fazladır gibime geliyor.

Uyuşturucu kullanım oranı dört kat arttığına göre yurda giren uyuşturucu miktarı da dört kat artmış demektir, eğer biz beş yıl önce yakaladığımız uyuşturucu miktarının dört katını yakalamıyorsak, ülkemizde sandığımızdan çok daha fazla uyuşturucu var ve biz de bu konuda başarısız demektir.

Ülkemize bundan beş yıl önce gelen uyuşturucu Afganistan ve İran üzerinden gelirdi, bugün ise gemilerle Güney Amerika'dan daha ağırlıklı geliyor. Afganistan'da ve İran'da üretilen uyuşturucuda düşüş olmadığına göre ayrıca Güney Amerika'dan uyuşturucu gelmesi de bizim ülkemizdeki uyuşturucu kullanımının artığına iyi bir örnektir.

Güzel ülkemiz artık uyuşturucu merkezi haline geldi, uyuşturucu baronları, karteller tıpkı dizlerde olduğu gibi ülkemizde fink atmaya başladılar. Bizim ülkemizde geleneksel olarak üretilen kenevir ve afyonun dışında her türlü organik, sentetik ve kimyasal uyuşturucu artık bol ulaşılabilir ve ucuz şekilde bulunabiliyor, bu yüzden ülkemizde yerleşen bir çok Avrupalı, Amerikalı ve İranlı kişiler var. Belki bu yüzden de ülkede kara para hiç eksik olmuyor, belki de ülkedeki paranın yaklaşık yarısının kara para olması da bu işler için zemin hazırlıyor ve iktidar da sesini çıkarmıyor, dilim varmıyor ama belki de teşvik ediyor. Ama olan beş yılda dört kat artan uyuşturucu müptelası gençlerimize ve onların ailelerine oluyor.

Unutmayalım ki bir uyuşturucu müptelası yetmiş kişiyi etkiler. Bir milyon kullanıcı varsa bundan yetmiş milyon kişi etkileniyor demektir.

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)