Evet bundan yaklaşık bir ay önce hem gazetelerde, hem de ulusal ve yerel televizyonlarda Biontec aşısının her gün bir ila beş doz atıldığını, bin beş yerde ülkemizde aşı yapıldığına göre her gün bin beş yüzle- yedi bin beş yüz civarı aşı atıldığını, bunun ayda kırk beş bin ila iki yüz yirmi beş bin arası aşı olduğunu, bir aylık aşlı  atık aşı ile tüm Kıbrıs halkının aşılanabileceğini yazmıştım. Konu sağlık bakanımıza kadar gitmiş, bu konuda çözüm yaratacaklarını söylemişlerdi ama ne yazık ki bugün aşı ünitesine tekrar gittim ve hala aşıların atıldığını maalesef gözlerimle gördüm.

Peki ne yapılabilir? Bu işin çözümü aslında çok basit… Almanya, Amerika, Hollanda, İngiltere gibi ülkelerde aşı ziyan olmasın diye aşı olmak isteyen kişiler son saatlere yedek yazıyorlar. Bu kişiler biliyor ki gitseler de aşı olamayabilirler ona göre randevu alıyorlar, her gün beş kişiye bu şekilde randevu veriliyor, sıra ile bu kişiler gelmeyenlerin yerine aşı oluyorlar, aşı biterse de kısmet deyip başka bir güne sıra alıyorlar. Böylece hem aşı ziyan olmuyor hem de daha çok insan aşılanmış oluyor.

Biz bu ülkelerden daha mı zenginiz de aşıları çöpe atıyoruz? Bizde çok bol aşı var da o yüzden mi bir kısmını çöpe atmaktan çekinmiyoruz. Bazı Afrika ülkelerinde altı kişilik flakonu sekiz kişiye hatta on kişiye yapıp mümkün olduğunca çok kişiyi aşılamaya çalışırlarken biz elimizdeki aşıyı çöpe atıyoruz.

Bir de "kötü üretmişler, bu şekilde üretilir mi?" diye Uğur Şahin hocamıza ve onun kıymetli eşine çamur atıyorlar, çözüm basit ama bu sefer de "torpilliler gelir aşı olur başa çıkamayız söylenti olur" diye korkuyorlar tabi bu konuda da temiz ak kaşık değil iktidar ama ziyan olmasındansa ben razıyım birilerine yapılsın, artık bu konuda da torpil yaparlarsa diyecek bir şey de bulamıyorum.

Sağlık bakanımızın açıkladığına göre önümüzdeki iki ay aşı temininde büyük zorluk yaşayacağız. Çin firması çeşitli nedenlerle bizle olan anlaşmayı iptal etti ve bizi zor durumda bıraktı, ona güvenerek başka alternatif aramayan iktidar da bu yüzden büyük sıkıntı yaşıyor. Allah'tan aşı üreten firmaların başında bizim eski hıfzısıhhadan yetişmiş çok bilgili, deneyimli Türk bilim insanları var da diğer ülkelere göre çok daha kolay çözüm buluyoruz. Gönül isterdi ki yirmi yıl önceki gibi herkesten önce bu aşıyı bulalım ve tüm dünyaya biz dağıtalım ama kandırılmış iktidar bizi bu gurur ve prestijden ve maddi kaynaktan da mahrum etti. Neyse buradan yetişen bilim adamları yine de ülkemizi zor durumdan kurtarıyor.

Tekrar diyorum zararın neresinden dönerseniz kardır, şimdiye kadar tahmini olarak üç yüz bin aşıyı çöpe attık, ikinci üç yüz bini atmak istemiyorsak biz de diğer ülkeler gibi yedek aşı listesi yapalım, bu sayede fazladan bir üç yüz bin kişiyi de zamanından önce aşılamış oluruz. Sonra giden- atılan aşılar için çok dövünürüz.

"Günde üç aşı yapacak" diye aile hekimlerini 9 günlük idari izne göndermeyen bu iktidar asıl kaçağın nerede olduğunu bilmeye, işi bilmiyorlarsa bilenlere sormaya, sormaya gururları yetmiyorsa başka çözüm bulmaya, buna da yanaşmıyorlarsa istifaya davet ediyorum, demek ki diğer önlemleri doğru dürüst uygulayamadığınız gibi bu çok basit aşı işini bile beceremiyorsunuz, o zaman orada işiniz ne, bırakın işi bilenler yönetsin…

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)