Kurban bayramına yaklaşıldığı şu günlerde ülkemize ithal etlerin girişi ile elli yıl sonra tekrar horlayan şarbon hastalığı hakkında biraz bilgilendirme yapmak istiyorum. Evet nerdeyse elli yıldır görülmüyor bu hastalık ama ne tesadüfdür ki ithal hayvanlar gelince elli yıldır görülmeyen bu hastalık tekrar hortladı ve ortaya çıktı tarım bakanımızın ifadesi ile…

Şarbon toprakta bulunan bir bakteridir. Ot yiyen hayvanlara topraktan geçer, onlardan da bizlere geçer, bildirilmesi zorunlu bir hastalıktır. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren çok sıkı denetlemeler ve müdahalelerle bu hastalık yok edilmişse de son beş yıla kadar hiç görülmemiştir ama şimdi aynı mücadele olmadığı için ve kontrolsüz hayvan girişi çok olduğu için görülme olasılığı da yüksektir.

Şarbon vücudumuza üç yolla girer, deri ki en sıktır, akciğer en ölümcüldür ve sindirim sistemimiz. Bu kaynağın bulaşım şekline göre değişir.

Deri şarbonu halk arasında kara çıban olarak bilinir, cildimizden kesik yara veya açık yaradan girer, vücudumuzdaki açık yaradan şarbonlu hayvana temas yolu ile bulaşır. Ciltte kabarcık şeklinde iki üç gün sonra görülür, daha sonra kızarır ve yirmi bir gün sonra siyah bir rek alır. Çok büyür ve tedavi edilmezse uzuv kayıplarına sebep olabilir.

Akciğer şarbonu hayvanın kılından, tüyünden nefes yolu ile ile bulaşır. Geçmeyen öksürük ve kan tükürmeyle ortaya çıkar, genellikle bir hafta sonra belirti verir ve tedavi edilmezse iki üç ay içinde kişiyi öldürebilir.

Sindirim sisteminde çiğ yenilen içilen hayvan ürünleri ile bulaşır, genellikle ağız ve yutakta yerleşir, mide asidinde yaşayamaz ama bazen çok nadir de olsa ince bağırsaklara gidip orada da hastalık yaptığı görülmüştür.

Şarbondan korunmak için elimizde açık yara varsa asla kesim işine girmememiz gerekir, ayrıca hayvanın derisini, yüzümü, parçalanması sırasında koruyucu maske ve miğfer takılması uygun olacaktır. Ayrıca hayvanın kesilmeden önce mutlaka veteriner kontrolünden geçirilmesi, bu hastalığın yayılmasını durduracak ve böylece hem bizim hem de hayvanların sağlığı korunmuş olacaktır. Biz de kaçak kesim yaptırmayarak, kontrolsüz yerden et almayarak bu hastalığa karşı kendimizi ve yakınlarımızı koruyabiliriz.

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)