Geçen günlerde öğretim üyesi bir hekim, aile hekimliği merkezinde yanlışlıkla korona aşı yapıldığını, bebeğin sağlığının iyi olduğunu bir televizyon kanalında söylemiş. Aşı karşıtlarını ikna etmek için söylediği bu sözlerin hiç bir aile sağlığı merkezinde yanlışlıkla yapılma şansı yoktur. Bu arkadaş ya aile hekimliğinde aşının nasıl yapıldığını bilmiyor ya da spekülasyon yapıp meşhur olma peşinde ki ikicisi daha doğru sanırım bu sözüyle oldukça meşhur oldu.

Aile hekimliğinde yapılan aşılar randevu alınan kişi sayısınca gelir, eğer randevu alan kişi aşı olmaya gelmezse ancak aşı artabilir bu yüzden de randevulu gelen kişiler 6 kişiyi bulmadan aşı flakonu açılmaz ve aşının üzerindeki barkodla yapılan kişinin kare kodu eşleştirilmeden aşı yapma şansı yoktur. O yüzden de bebeklere bu kare kod çıkmayacağı için aşı yapamazlar. Zaten aile hekimliklerinde bebeklere yapılan aşı ayrı rafta bulunur ve onun da sayısı kayıtlı olan bebek sayısına göredir, yanlışlık yapılma şansı yoktur.

Aile hekimliğinde çalışan ebe ve aile hekimleri bu konuda yıllardır çalıştıkları ve olaylara hakim olduğu için de asla yanlışlık yapma şansları yoktur, hepsi de konusunda deneyimli, işlerini çok iyi bilen kişilerdir.

Peki bilerek yapabilirler mi derseniz, o da imkansızdır, bunu yapan kişinin sadece işini kaybetme riski yoktur, bebeğin de hayatını riske atma sorumluluğu yüzünden görevini kötüye kullanmak ve bir bebeğin hayatını tehlike atma suçu yüzünden bebeğe hiç bir şey olmasa bile iki yılla sekiz yıl arası hapis yatma, eğer bebekte bir sakatlık oluşursa tazminatın yanı sıra 8 yılla 16 yıl arası hapis yatma, eğer bebeğin ölümü söz konusu olursa 12 yılla ömür boyu hapis arası bir ceza alması söz konusudur. Bu normal vatandaşa verilen cezadan % 50 daha fazladır, mesleki ehliyetini kötüye kullandığı için, o yüzden de hiç bir sağlık çalışanı bu riski göze alamaz.

Aşıyı aşı sırası gelmeden yapmak, aşıyı yapmış gösterip yapmamak, aşıyı yanlış uygulamak, ehil olmayan yetkisi olmayan kişiye aşı yaptırmak, aşıyı para ile satmak, aşının soğuk zincirini bozmak, bir çok para cezası, meslekten men, hapis cezalarına sebep olurken aşının bebeğe uygulanması bilerek veya bilmeyerek yapılması imkansızdır. Bunu söylemek değil düşünmek bile abesle iştigaldir, cahillik  iş bilmemezlikdir.

Böyle beş dakikalık gündemde kalmak için, popüler olmak için, sosyal medyada, ulusal kanallarda konuşan kişilerin bence meslekten men edilmesi gereklidir, % 99'lara varan bebek aşılama oranı ile tüm dünyayı kıskandıran aile hekimleri çalışanlarının emeklerini yok saymak, bebek sahibi insanların kafalarında kuşku oluşturmak kimin çıkarınadır, düşünmek lazım… Ülkemiz zaten tüm dünyanın aşısız insanlarını hiç bir hastalığını araştırmadan kabul etmekte, bu yüzden de bir çok daha önce kökünü kazıdığımız kızamık, çocuk felci, boğmaca, verem, tetanoz, difteri gibi hastalıklar tekrar artmaktadır. Bu hastalıklar ancak ve sadece aşı ile önlenebilir, eğer kişiler bu başıboş kontrolsüz ülke içinde bir de aşısız kalırsa ülkemiz sadece göçmen cenneti değil aynı zamanda hastalık cehennemi de olur. Bunun sonuçlarını düşünmek bile istemiyorum.

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)