Daha önce de yazmıştım bu kadar teröristle adı çıkan kişiyi TTB'nin başına getirirseniz ya hiç beyanat veremez çünkü yanlış anlaşılmaktan, göze çarpmaktan, geçmişiyle çarpıtılmaktan korkar ya da illaki araya siyasi bir söylem sıkıştırıp dediğinin çarpıtılmasına sebep olur, bu da hekim haklarına zarar verir…

Daha önceki başkanımız Sinan Adıyaman her gün bir kanalda sözü dinletir, bakanlık ciddiye alır, halkı en iyi şekilde aydınlatırdı. Şimdi ise halk sadece TTB başkanının kendilerince kötü ününü biliyor, görmeden duymadan ön yargı ile TTB'yi dolayısı ile hekimlerin haklarını düşüncelerini önemsemiyor. Bu da bizim hak kayıplarımıza sebep oluyor.

Aile hekimlerine ağustos ayından itibaren 3000 TL, ebelere de 850 TL Korono izlem parası verileceği söylendi. Neredeyse kasım ayı geldi, ödeme olmadığı gibi bir de maaşımızdan kesinti yapıldı. Nerde TTB başkanı, kendini odalara sevdirmekle, yanlış anlaşıldığını aslında terörist sevici olmadığını anlatmak için Karadeniz turuna çıktı.

Sağlık Bakanlığı aynı gün içinde iki farklı vaka sayısı açıkladı. Hem de aralarında oldukça belirgin bir fark var, bu da bakanlığın bu işi gayri ciddi yaptığını, nasıl ki gerçek enflasyonla TUİK'in enflasyonu farklıysa bu da onun gibi bir şey olduğunu ortaya koyuyor… Nerde TTB başkanı yüzünü göstermekten sakınıyor…

Sağlık çalışanları patır patır ölüyor, hastalanıyor, izin alamadıkları gibi kovitli ortamda fazla mesai yaptırılıyor, hem de hiç para almadan… Nerde TTB başkanı, kendisine karşı odsalar ve gurupları AKP yanlısı yandaş oda ilan etmek telaşında, tıpkı iktidarın kendine karşı olan muhalefeti teröristlikle suçlaması gibi, insanın aklına aynı yerden eğitim aldıkları fikri geliyor.

Sağlık çalışanları o döner almakta maaşları da asgari ücret düzeyinde ve aylardır bu sorunları hal olmadı. Bu yüzden artık isyan ediyorlar, bir kurumun da kendilerine sahip çıkmasını istiyorlar, yandaş sarı sendika bile laf olsun diye de olsa TTB'den daha çok sahip çıkıyor sağlık çalışanına…  TTB başkanı nerde? Yönetim kurulundaki biraz daha ılımlı üyelere açıklama yaptırıp kendisinin öne çıkıp göze batmasını engellemede…

İktidar Türk Tabipler Birliği başındaki hepimizin gurur duyduğu Türk kelimesini kaldırmak istiyor, bizim TTB başkanı ise "oh iyi olur, zaten bizde öyle istiyorduk, böylece ülkeyi Kürtler, Ermeniler, Rumlar, Araplar diye rahatça bölünmesini sağlayabileceğiz" derdinde…

İktidar odamızı bölmek istiyor, TTB başkanı bu konuda da sessiz. Sanırım sağcıların odası- solcuların odası diye bölünsün, az olsun bizim olsun, istediğimiz gibi at koştururuz derdinde… Çünkü onun amacı hekim hakları değil siyasi düsturunun dile gelmesi…

İktidar kaos çıksın, gündem değişsin, halk ekonomiyi, hayat pahalılığını, işsizliği konuşamasın istiyor.TTB başkanı da buna çanak tutuyor. Kaosdan nemalanmak peşinde veya öyle görünüyor, o izlenimi veriyor…

TTB başkanının hekimler umurunda bile değil, onun önceliği farklı… Biz de böyle başkan istemiyoruz.

(Ozanca sağlık mopbbing politika kitabımdan)