Okulların açılmasıyla birlikte covit-19 hastalığı çocuklarda da görülmeye başladı, hatta bu yüzden yoğun bakımda yatan, ölen 18 yaş altı çocuklarımız oldukça fazla. Daha önceleri çocuklarda Covit -19'un çocuklarda bir hastalık yapmadığını sanmıyorduk, sanırım bunda ilk çıktığı zamanlarda okulları tatil etmemiz, 18 yaş altını hastalığı yayıyorlar, maske, mesafe ve hijyene dikkat etmiyorlar, sonra bize bulaştırıyorlar gerekçesi ile evlere kapatmamızın da etkisi oldu. Hastalık 18 yaş altında çok az görülüyordu, ağır geçiren çocuklar da altta yatan kronik rahatsızlığı olanlardı.

    Daha önceki yazılarımda yazdığım gibi covit-19 çocuklarda kawazaki hastalığına benzer bir tür kalp ve damar hastalığı yapıyor ve bu yüzden de çocuklarımızı kaybediyor veya bir kalp hastası olarak yaşamlarını sürdürmelerini bekliyorduk.

       Gene yazım bizim gözlemlerimizde bu hastalığın bulantı, kusma ve ishalle setreden şekline tanık olmuş ve bir çok çocuğun tedavisini belirtiye göre tedavi vererek çözmüştük.

        Okullar açıldıktan sonra ise çocuklarda da artık akciğer tutulumları görülmeye başlandı ve yoğun bakımlarda ne yazık ki artık 18 yaş altı da yatmaya başladı. Hele altında başka bir kronik rahatsızlığı olan, astım, kalp hastalığı, alerjik, rinit karaciğer rahatsızlıkları olan çocuklar çok büyük risk altında… Hem bu çocuklar hastalığı çabuk kapıyorlar hem de çok az bir virüs yükü ile yoğun bakımlık olabiliyorlar.

         Son zamanlarda bir de aşırı karın ağrısı, yüksek ateş, bulantı, kusma ile gelen klinik belirtisi apandisitle uyuşan, kan tablosu da apandiste benzeyen ama ultrason ve tomografide apandisit bulgusunun görülmediği çocuk hastalara rastlar olduk. Bu çocuklar hastalığı geçirdiğini zannettiğimiz 14'üncü günün sonunda bile bu bulgularla geliyorlar, apandisitle karışıyor ama apandisit değil kliniği oldukça ağır seyrediyor, şiddetli karın ağrıları ve kan tablosu yüzünden hastane yatırılıyor, yoğun tedaviye tabi tutuluyor.

      Bu şekilde akut şiddetli karın ağrısı şikayeti ile gelen çocuk hastalar hastalığı çok zor atlatıyor, kullanılan bir çok ağır ilaç yüzünden bütün metabolizması bozuluyor ve bazı kronik hastalıklara yakalıyor, bunu da ömür boyu çekmek zorunda kalıyor.

     Okulları açmak çok riskli bir hareketti, gelişmiş ülkeler illerinin korona sayısına göre okulların açılması veya kapanması gerektiğine karar veriyorlar, bunu bir orana bağlamışlar. Biz de aynı şekilde hastalığın yayılma durumuna göre illerde okulları açıp kapatabiliriz, bunun valilikler aracılığı yapılması o ilde görülecek çocuk hastalarının azalmasına ve hastalığın daha da yayılmasına engel olacaktır.

        Bir de okullarda çocuklarda hiç tehlike yok algısı çok yanlış, bu algı yüzünden hijyene, maskeye ve mesafeye çocuklar uymuyor, bu algının değişmesi okullarda eğitimin hastalık açısından büyük risk taşıdığının belirtilmesi ama önlemlerle yayılımın durdurulabileceği bilincinin tam olarak verilmesi gerekir.

      Eğer bu bilinci veremezsek nasıl sağlık çalışanımızı koruyamadığımız için dünyada en fazla sağlık çalışanı ölümü bizde oluyorsa, yine onun gibi dünyada en çok çocuk ölümü de bizde olabilir, Bu konuda hem çocuklara, hem velilere, hem de devleti yönetenler büyük görevler düşüyor…

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)