Evet ülkemize gelen beş yüz bin Biontec aşısının akibeti  hakkında bir şey bilmezken bir de şimdi bir milyon Sinovak aşısının akibeti çıktı, nereye gittiği belli olmayan… Merak ediliyor bu durum… Bir çok ülkede sırasız yapılan bir aşı yüzünden bakanlar istifa ederken, bizde bilinen bir milyon beş yüz bin aşının kimlere yapıldığı bilinmezken, hiç kimse üstünde durmuyor. Yolsuzluk ve usulsüzlüklere o kadar alıştık ve o kadar kanıksadık ki kimsenin de umurunda değil…

    Ben bu aşıların nerede olduğunu bilmiyorum ama bir tahminim var, sanırım en riskli illerde lebalep dolu salonlarda korkmadan kongre yapan, cenaze törenleri yasakken sağlık bakanı dahil bütün parti mensupları ve üst düzey bürokratın korkmadan binlerce kişi yan yana tören düzenlemesi (ki normalde bir cenazeye 4 kişiden fazla kimse iştirak edemiyor) ve buna katılımın korkusuzca katılması aşıların kimlere yapıldığını çok iyi bir şekilde gösteriyor. Yoksa onca insan neredeyse toplu intihar düzeyinde liderin emriyle maskeli- maskesiz lebalep dolu niye katılsın?

    Bu ülkede ayrımcılık, aymazlık artık o kadar alışıldı ki kimse bu konunun üzerinde durmuyor. Kanun, nizam, hukuk olması bir şey değiştirmiyor çünkü o kurallar bazı kişilere işlemiyor, bazı kişiler de hukuk tanımazlığın hukukun üstünde bir güç sayesinde kendilerine verilen bir hak olarak görüyor ve gittikçe pervasızlaşıyor. Bunu toplumun bir çok kesiminde ve yerinde gördüğümüz gibi, aşı konusunda da görüyoruz maalesef…

      Belki bazıları "iftira atıyorsun, yok öyle şey, ispat et" diyebilir… Evet bunu ispat edemem, haklılar da… Ama mesafesiz kongreleri ve cenaze törenlerini salgının en yaygın olduğu ve özel bir mutasyonun olduğu düşünülen şehirlerde bu zamanda yapılmasının izahını başka türlü yapamıyorum, bunu diyenlerin bu konunun izahını yapmasını istiyorum…

      Belki bize gelen kaçak aşıları tıpkı maskede olduğu gibi ulaşamayacak durumdaki ülkeler göndermişizdir, böylece birleşmiş milletlerde bizim lehimize oy kullansınlar diye tıpkı biz maske bulamazken bu ülkeler gönderdiğimiz gibi şimdi aşı bulamazken böyle düşünmüş de olabiliriz… Nasılsa yerli aşı çıkar, bundan sonra yerli aşı ile devam ederiz diye düşünülüyor olabilir, tabi bu yönetenlerin insiyatifinde ama şunu unutmasınlar toplumun en az % 60'ı aşılanmazsa asla normale dönemeyiz, normalleşemezsek ekonomik kriz, işsizlik, açlık, iflaslar çoğalır ve artık yönetilemez hale geliriz, bence bu çok daha önemli…

    Bu durum en çok aşı bekleyen kronik hastalara, risk içindeki güvenlik güçlerine, okulların açılma aşamasında risk içinde olan öğretmenlere ve dükkanını açamayan yiyecek- içecek sektörüne vurur ki bu kesimler bir ülkenin nerdeyse bel kemiğidir. Koranaya yakalanmış, halsiz düşmüş, ölümle pençelenen güvenlik güçleri ile çıkan isyanları bastıramaz ve ülkeyi kaosa sürüklersiniz…

     Aşıların kaça alındığı, kaç aşının geldiği, kimlere yapıldığı hala daha sır ve bu da bir çok polemiğe sebep oluyor. Açıklık demokrasilerin olmazsa olmazıdır, gerçekler elbette bir gün ortaya çıkacak ve varsa yalan söyleyenler milletin içine nasıl çıkacak, çok merak ediyorum… Gerçi bazılarının ar damarı çatlamış olduğu için buna aldırmayacağını düşünüyorum ama çatlamamış insanlar için bu çok büyük bir utanç kaynağı…

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)