Daha önceki yazılarımda da yazmıştım, Antalya da böyle giderse yeni Wuan olur diye -ki bu tarihler içinde yine Ekim ayını vermiştim- maalesef dediğim çıkıyor. Antalya'da ne kadar gizlense de vaka artışı çok fazla ve Ekim ayında Ekim'in 15'inden sonra yoğun bakımlarda yer kalmayacak…
Gene daha önce ayın 21'inde okulların açılamayacağını yazmıştım, herkes itiraz etmişti ama geldiğimiz noktada sadece ana sınıfı ve 1. sınıflar, o da aileler isterse okula gönderecekler, diğerleri kapalı olacak, o zaman bu yazdıklarımı abartılı bulanlar şimdi umarım hak veriyorlardır…
Antalya dünyanın her yerinden insanın geldiği o yüzden de her türlü korona virüsün farklı versiyonları ile aramızda dolaştığı bir şehir. Antalya'da sağlık bu yüzden de olsa gerek çok yataklı ve çok donanımlı bir şehir. Bu yüzden de Antalya buna en hazır şehir. Bu kadar ay bu kadar hastaya dayanması zaten bunu gösteriyor. Nüfusa göre en fazla yatak kapasitesi Antalya'da, gene nüfusa göre en fazla özel hastane de Antalya'da… Bu sayede bu kadar vakaya dayanabildi, hasta sayısı artmasına rağmen bir patlama ve kriz hissedilmedi. Ama bu da bir yere kadar yetecek eğer artış hızı bu şekilde giderse Ekim 15'inden sonra Antalya'da yoğun bakımlarda hasta yatırılamayacak, hastalar arasında tercihli hasta uygulamasına gidilecek.
Hasta ayırımı ne demek derseniz doktorlar hangi hastanın acil olduğuna, hangi hastanın kurtarılabilir olduğuna göre hastalar arasında ayırım yaparak yatacak hastayı belirleyecek. Uygun olmayan hasta normal hasta yatağında tedavi edilecek veya sevk edilecek. İşte o zaman bence kıyametler kopacak, şiddet artacak. Zaten tükenmişlik içindeki sağlık çalışanları iyice yıpranacak, belki de hiç çalışamayacak.
Evet Antalya'da bir çok turizm şehrinde olduğu gibi vaka sayıları gizleniyor. Basına, medyaya sanki hiç sayı artışı yok, sanki hiç hasta yokmuş izlenimi veriliyor. Ama durum hiç de öyle değil. Belki de bu yüzden de dünyanın bir çok ülkesinden covit pozitifli kişiler Antalya'ya tatilmiş gibi gelip tedavilerini oluyorlar. Bu da Antalya'daki hastanelerin iş yükünü ve Antalya halkının virüs yükünü artırıyor, hatta bunu ticari bir uyanıklık haline getirenler de var, bunu bir sonraki yazımda yazacağım. Ama çeşitli ülkelerden değişik mutasyona uğramış covit virüslerinin ülkemize girişi başta turizm çalışanları, aileleri ve oradan tüm Antalya üzerinde çok olumsuz bir virüs yükü yaratıyor ve yoğun bakım hasta sayımızı çok artırıyor. Bu yüzden de Antalya'da yoğun bakım hastalarının yaklaşık yarısı 20-50 yaş arasında…
Tekrar ediyorum, eğer yeterli önlemler alınmazsa, maske, fiziksel mesafe, hijyen olmazsa, esnek mesaiye geçilmezse, şehir içi belediye otobüslerinin doluluğu bu şekilde olursa, ülkeye kontrolsüz turist girişi bu şekilde devam ederse, Antalya Ekim'de Wuan'dan beter olur. Kesinlikle kontrol edilemez. Bu duruma dayanabilecek sağlık çalışanı bulamayız, bir çok çalışan çoğunluğu doktor emekli olur, istifa eder. Hiç kimseyi de canı pahasına çalıştıramazsınız, "ölüyoruz, bittik, tükendik" diyoruz kimsenin umurunda değil ama bunun faturasını halk çok acı şekilde öder, şimdiden yazmış olayım…
Ekim ortasına az kaldı ve şimdilik hiç önlem yok. Yapılanlar dostlar alışverişte görsün misali şeyler, hala laf olsun diye maske takıyoruz, işimize gelirse fiziksel mesafeye uyuyoruz, uyduruyoruz. Her işte torpile alışmışız, yandaş isek hiç yasak tanımıyoruz sonra da geliyoruz doktora "kurtar bizi" diye yalvarıyoruz, şiddet gösteriyoruz, efeleniyoruz. Hiç hakkımız yok.
(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)
slot siteleri canlı bahis siteleri http://www.tedxmadrid.com/ casino siteleri
canlı bahis siteleri casino siteleri
gaziantep escortgaziantep rus escort gaziantep escortseks hikayeleri