Hep söylüyorduk, yazıyorduk ama dikkate alan olmuyordu. Bir kez daha yazıyorum, söylüyorum "Eğer bir kişi covit-19'dan dolayı vefat etmişse bunu lütfen doğru şekilde yazın, yanlış yazmak covit-19 ölümlerini saklamak sizi başarılı göstermez hatta çok daha kötü sonuçlar doğurur" diye, işte sonunda bu da oldu. Covit-19'dan ölen kişiye teşhis başka bir şeymiş gibi gösterildi. O zaman da normal defin işlemi gerçekleşti. Bunun sonuncunda covit -19'a yüzlerce imam yakalandı ve hatta bir kişi (bildiğimiz belki de daha fazla var) covit-19'dan vefat etti…

Covit-19'dan resmi olarak öldüğü saptanan kişiler daha önceden yazdığım gibi yıkama işlemi yapılmadan naylon bir poşete konuluyor. Özel giysiler giymiş sağlık personeli tarafından özel olarak ve herkes için derin kazılan özel mezarlıklara gömülüyor, bir çokları tabutu ile gömülüyor, o tabutlar dahil hiç bir malzeme bir daha kullanılmıyor. Belediyeler sadece covit'ten ölenler için ayrı bir yerde mezar hazırlıyor ve özel görevlilerce de hemen hemen hiç bir yakını yanında olmadan, hiç bir yakını cenazeye yaklaştırılmadan bu defin işleminin yapılması sağlanıyor. Veya böyle olmayan yerlerde de bu şekilde olması gerekiyor çünkü salgın hastalıklardan sonra olan ölümlerde bu yapılması sağlık nedenleri ile zorunludur.

Ama hasta covit-19'dan vefat etmiş ama ölüm nedeni akciğer enfeksiyonu, kalp krizi veya daha başka uyduruk bir sebep yazılmışsa bunlar uygulanmıyor, normal cenaze işlemleri yapılıyor, cenaze yıkanıyor, kefenleniyor, normal herkesin konduğu tabuta konuluyor, sırtta taşınıyor ve normal mezarlıkta hasta yakınları tarafından mezarlığa konuluyor. İmamın yardımıyla herkes birbiriyle helalleşiyor, el sıkışıyor, taziyeler o sırada kabul ediliyor. Fiziksel mesafe sadece cenaze namazı sırasında o da göstermelik olarak korunuyor, cenaze sahipleri ve imam hep cenaze sahipleri ve cenazeye gelenlerle ve hatta camide o sırada bulunan cemaatle hep iç içe... Tabi bu arada cenaze yıkama sırasında kefenleme sırasında imam covit -19 hastası olarak bilgi de verilmediği için rahat davranıyor, gerekli önlemleri alıyor-almıyor ama bir şekilde bu hastalığı kapıyor ve hastanede ölüm sayısını azaltmayı görev edinen bazı aklı evvel işgüzar yalaka meslektaşlarımız yüzünden hastalığa yakalanıyor . Onunla yakın duran çoğu 65 yaş üstü cemaatine bu hastalığı yayıyor ve hatta bu yüzden imamlar ölüyor…

Sayıları saklamanın hem devletin hem de hekimliğin güvenilirliğinin zarar göreceği, ölüm sayısını az göstermenin millette bu hastalıktan ölen çok az izlenimi ile önlemleri azaltacağını, başarılı olmanın istatistiki verileri saklamakla değil doğru dürüst önlem almakla, koruma sağlamakla ve tedbirlerle olacağını başta devlet erkanı olmak üzere tüm yöneticilerin bu konuda duyarlı olması gerektiğini, bu yüzden normal kişilerin 11 katı sağlık çalışanı pisi pisine öldüğünü defalarca yazdığımız, söylediğimiz halde bizi okuyan duyan olmadı…

Bari bu sefer duyun sesimizi, bakın sadece sağlık çalışanları değil imamlar da ölüyor. Ne olur sayıları doğru verin, insanları kandırmayın, önlemlerin gevşemesine sebep olmayın…

BİZE ACIMIYORSUNUZ BARİ İMAMLARA ACIYIN…

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)