Evet geçen yazılarımda yazmıştım. Ayda bir milyon kontrolsüz Rus turistin geldiği Antalya'da vaka artışı hızla yükseliyor. Her hafta rekor üstüne rekor kırıyor, eğer ek önlemler alınmazsa Antalya tüm ülkeye Korona yayan şehir haline gelecek.
Evet, Antalya'nın sağlık sistemi diğer bir çok ile göre çok daha iyi durumda olmasına rağmen bu artışa dayanamaz ve sıkıntıya girebilir. Gördüğüm kadarı ile artık bir çok özel hastanede de turistler korona tedavisi görüyor yani devlet hastanelerinden çok özel hastaneler şuan için çok daha tehlikeli durumda, o yüzden bence çok önemli sağlık sorununuz yoksa sağlık kuruluşlarına gitmeyin derim ben.
Hatta aşınız yoksa aşı olsanız bile üzerinden on beş gün geçmemişse insanlarla temasınızı kesin, mümkünse toplu taşıma araçlarına binmeyin, AVM'lere gitmeyin, kalabalık yerlerde dolaşmayın. Hele aşınız yoksa yaşınız kaç olursa olsun bunları yapmaya devam edin, şuan yoğun bakımdakilerin yarısı on sekiz yaş üstü kişiler. Hele elli yaş üstü aşınız yoksa evden çıkmak nerdeyse intihar etmekle eş anlamlı hale geldi, riskiniz çok yüksek…
Evet her ne kadar Antalya'da değerleri saklamaya çalışsalar da ki bunu olması muhtemel kişilere kovit tedavisi verip test yapmayarak yapıyorlar yine de mızrak çuvala sığmıyor yani benim kanınca şu anda Antalya'da covit görülen kişi sayısı yüz binde yüzün çok üstünde ve kesinlikle kırmızı kategoride… Ülke turizmine zarar gelmesin diye açıklanamasa da durum bu şekilde. O yüzden bize düşen şey devletin alamadığı önlemi kendimiz almamız, mutlaka aşımızı olmamız, aşı olduktan on beş gün sonra etki edeceğini bilip ona göre davranmamız ve bir ay sonra mutlaka ikinci aşımızı olmamızdır.
Evet hepimiz çok bunaldık, eve kapanmaktan, insan yüzü görememekten. Esnaf müşterisiz kaldı, iflas intiharları had safhada, kimsenin dayanacak gücü kalmadı ama bu durumdan kurtulmanın geçen seneye göre bir çaresi var o da aşlı olmak… Geçen sene şimdiki sayıların yüzde onu kadar vaka vardı ve Ekim-Kasım-Aralık nasıl geçti biliyorsunuz, şimdi ise geçen senenin on katı vaka ve hasta var, bu sene eğer aşı olmazsak sizce Ekim- Kasım- Aralık nasıl geçer hiç düşünüyor musunuz?
İkinci dalga birinciden, üçüncü dalga ikinciden çok yüksekti, olası dördüncü dalga üçüncüden yüksek çıkarsa ne hale geliriz hiç düşündünüz mü?
Bunu önlemenin tek çaresi var aşı olmak, bana kalsa on iki yaş üstünü aşılamaya zorunlu tutarım, aşı olmayanı nerdeyse sokağa çıkartmam ki böyle yapmaya başlayan ülkeler var ve sanırım artık bu önlemler alınmazsa olabilecek felaket ülkenin tahammül sınırlarının çok üstünde olacak. Zaten gelen kontrolsüz turistler yüzünden sürekli risk altındayız, bir de aşı olmazsak vay halimize…
Avrupa ülkeleri aşısı ki o da Avrupa Birliği'nin kabul ettiği aşısı olmayanı ülkelerine kabul etmiyor, kendi vatandaşlarında aşı oranı yüksek olmayan riskli kişilerin gittiği ülkelere göndermiyorlar. Biz de bu yüzden hem kendi vatandaşımızı riske atıyoruz, hem de gerçek partalı Avrupalı turisti ülkemize getiremiyoruz. Bak Yunanistan Galatasaray futbol takımını ki her türlü aşısı olmuş kontrolleri tamamlanmış olduğu halde ülkesine sokmadı. Bunun altındaki mesaj biz ülkemize giren çıkan herkesi çok sıkı denetimden geçiriyoruz, herkesi almıyoruz, güvenle ülkemize gelebilirsinizdir ve o yüzden de paralı zengin turist Yunanistan'a, fakir aç hiç başka ülkelerin kabul etmediği kişiler de bize geliyor. Bu mantıkla ülkemize geleceğimize yazık ediyoruz.
(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)
slot siteleri canlı bahis siteleri http://www.tedxmadrid.com/ casino siteleri
canlı bahis siteleri casino siteleri
gaziantep escortgaziantep rus escort gaziantep escortseks hikayeleri