Bugun...


"Ebeyiz, hemşireyiz, haklarımızın peşindeyiz"
Tarih: 13-05-2020 16:29:58 Güncelleme: 13-05-2020 16:29:58 + -


Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Antalya Şubesi üyeleri 5 Mayıs Dünya Ebeler Günü ve 12-18 Mayıs Hemşireler Haftası nedeniyle basın açıklaması yaptı.

facebook-paylas
Tarih: 13-05-2020 16:29


Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Antalya Şubesi üyeleri 5 Mayıs Dünya Ebeler Günü ve 12-18 Mayıs Hemşireler Haftası nedeniyle basın açıklaması yaptı. Atatürk Devlet Hastanesi B Blok önünde toplanan SES üyeleri Ebeyiz Hemşireyiz Haklarımızın Peşindeyiz pankartı açtı. SES üyeleri  “Yaşatmak için yaşamak istiyoruz, sağlıkta dönüşüm yıkım demektir, yaşasın örgütlü mücadelemiz” şeklinde slogan attılar. SES Antalya Şubesi adına basın açıklamasını Şube Eş Başkanı Şükran İçöz yaptı. Şükran İçöz’ün ardından Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin’de kısa bir konuşma yaptı. Konuşmaların ardından SES Üyeleri sağlık emekçilerine karanfil dağıtti.


Basın açıklaması şu şekilde;
"EBEYİZ, HEMŞİREYİZ HAKLARIMIZIN PEŞİNDEYİZ
Hemşirelik ve ebelik mesleği insanlık tarihi kadar eskidir. Yeni bir  canlının doğması ve yaşaması için -ebeler tarihin her döneminde vardılar ve  yaşamı yeniden üretmek için görev aldılar. Hemşireler tarihsel süreç içerisinde şifacılık ve sağaltım görevi almış, toplum sağlığı ve koruyucu sağlık hizmeti kapsamında rol oynamışlardır. İki meslek de yıllardır izlenen sağlık politikaları ile tarihsel bağlamından kopartılarak özerk ve  özgün yapısı yok edilmeye, değersizleştirilmeye ve meslek olarak dahi ifade  edilmeyerek görünmez kılınmaya çalışılmaktadır.   Neoliberal politikalar, sağlık alanında sağlıkta dönüşüm programıyla boy  göstermiş ve sağlık hizmetlerini adım adım piyasalaştırmıştır. Salgın  süreciyle birlikte bu dönüşümün, piyasalaşmanın acı sonuçlarına hepimiz  tanıklık ettik-ediyoruz. Küresel pandemi ile mücadelede en ön safta bizler olmamıza rağmen birçok  sorunla karşı karşıya kaldık. Yıllardır yeteri kadar ebe ve hemşire  istihdam edilmemiş, az kişi ile çok iş yürütülmesi tercih edilmiştir. Siyasi irade eksik sağlık emekçisi istihdamını tamamlamak, atama yapmak,  ihraçları iade etmek yerine, Covid 19 bulaş risk grubu altında bulunan  sağlık emekçilerine, diğer kamu çalışanlarına verilen izinleri dahi  vermeyerek hayatlarını riske atmayı yeğlemiştir. Ebe ve hemşire açığı,  derhal güvenceli istihdamla giderilmelidir.


Sağlık hizmeti bir ekip çalışmasıdır. Maalesef sağlık sisteminin hekim  merkezli kurgulanması nedeniyle pandemi ile mücadelede ebe ve hemşireler  başta olmak üzere diğer sağlık emekçilerinin çabası ve emeği yoğun olmasına rağmen yeteri kadar değer görmemiş, hakları verilmemiştir.  Ebe ve  hemşireler tiriyajdan-filyasyona, tanıdan tedaviye, sağlık hizmetinin bütün süreçlerinde yer alırken kişisel koruyucu ekipmanların yetersizliği ve  uygun nitelikte olmaması başta olmak üzere bir çok sorunla baş etmek  zorunda kalmışlardır. Bu süreçte 10 bini aşkın sağlık emekçisi Covid 19 hastalığına yakalanmış, maalesef  33 sağlık emekçisi de hayatını  kaybetmiştir. Hastalık riskiyle burun buruna yaşayan sağlık emekçileri  “yaşatmak için yaşamak istiyoruz” mottosuyla toplumsal bir duyarlılık ve  farkındalık yaratmaya, taleplerini görünür kılmaya çalışmışlardır.  
Bu taleplerden biri de Covid 19 a yakalanan sağlık emekçilerinin bu durumunun iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilmesidir.  Ebe ve hemşireler bulaş riskine karşı evlerinden, ailelerinden günlerce  hatta haftalarca ayrı yaşamak zorunda kalmakta ve yoğun iş yükünün yanında  birde bu durumun psikolojik etkileriyle baş etmeye çalışmaktadırlar. Sağlık yönetiminde şeffaflığın olmaması, liyakatsiz yöneticilerin iş  bilmezliği, yeteri kadar nitelikli kişisel koruyucu ekipmanların olmaması  ve çok yoğun çalışma koşulları, sağlık emekçilerindeki yıpranma ve tükenmişliği katbekat arttırmıştır.


Hal böyleyken bütün sağlık emekçileri  gibi ebe ve hemşireler de yıpranma payından hak ettiği kadar  faydalanamamaktadır. Taleplerimizi karşılamayan yıpranma payı yasası iptal  edilmeli, bütün sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini ve geçmiş çalışma yıllarını kapsayacak, fiili çalışma şartına dayanmayan 5 yıla 1 yıl yıpranma payı olacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Yıllardır ebe ve hemşire olarak mücadele ettiğimiz taleplerden biri olan  3600 ek gösterge hakkımızı seçim propagandası yaparak, oyalayarak, zamana  bırakarak vazgeçmemiz beklenmektedir. Oysa ki hakkımız olan 3600 ek göstergede ısrarcı ve kararlıyız. Bu hak, tüm sağlık ve sosyal hizmet iş  koluna bütünlüklü olarak verilmelidir, en düşük ek gösterge 3600’den  başlatılarak kademelendirilmelidir. Pandemi süreciyle birlikte performans sisteminin adaletsizce dağılımı bir  kez daha ortaya çıkmıştır. “Müjde” diyerek getirilen her uygulamanın  aslında toplum algısını yönetmek için olduğunun farkındayız. Sağlık  hizmeti, ekip olarak üretilmekteyken performans sisteminde ekibin parçaları  arasında 16 kata varan farklılıklar olduğu gibi benzer risklere maruz kalan  4D’li çalışanlar, ASM’lerde çalışanlar, ortak kullanım kapsamında olmayan  üniversite hastanelerinde çalışanlar performans ödemelerinden muaf  tutulmuştur. Sağlık emekçileri hak ettikleri ücretleri alamadıkları gibi bu  adaletsiz ücret dağıtımı ekip içerisindeki iş barışını da bozmuştur.


Ebe ve hemşireler olarak hastanelerde aynı işi yaparken farklı istihdam  biçimlerinin olması, iş ve gelir güvencesizliği, yoğun nöbetler, düşük  ücret, riskli çalışma koşulları, performans sistemi, toplam kalite yönetimi  anlayışı, emekliliğe yansımayan ek ödemeler ve ek ödemelerin katsayı hesaplamalarındaki adaletsizlikler ile daha çok çalışıp daha az ücrete  mahkum ediliyoruz.


Performansa dayalı ücretlendirmeden derhal vazgeçilerek  içinde bulunduğumuz ekonomik kriz de göz önünde bulundurularak en düşük temel ücretin yoksulluk sınırının üstüne çıkarılmasını ve yapılan yada  yapılacak olan tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtılacak şekilde  düzenlenmesini istiyoruz.


Salgınla birlikte toplumsal sağlığın, sağlık hizmeti sunumunun ve sağlık emekçilerinin önemi bir kez daha gün yüzüne çıkmıştır. Toplumsal yaşamın ve sağlığın en önemli dinamiği olan ebelik ve hemşirelik mesleğinin ekonomik,  özlük ve sosyal taleplerini bir kez daha yineliyoruz.    

1. Ebe ve hemşirelik mesleğindeki çalışan açığının kadrolu ve güvenceli istihdam ile giderilmesini istiyoruz    

2. 4B, 4C, 4D, taşeron, vekil, sözleşmeli, ücretli olarak çalışan ebe ve hemşirelerin kadroya geçirilmesini istiyoruz.    

3. İş yerlerimizde Pandemi sürecinde daha fazla artan baskı, Mobbing ve şiddetin ortadan kaldırılmasını istiyoruz  

4. Covid 19’un iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilmesini istiyoruz  

5. Ebelik ve hemşirelik yasasının yeniden düzenlenmesini, meslek tanımlamalarımızın net olarak belirlenmesini istiyoruz  

6. Esnek ve kuralsız çalışmaya karşı; iş güvencesi, can güvencesi, ücret  güvencesi, güvenceli çalışma koşulları istiyoruz  

7. Her iş yerinde 7 gün 24 saat açık ve ücretsiz kreş hizmeti istiyoruz  

8. KHK ile ihraç edilen, güvenlik soruşturması bahanesi ile bekletilen ve ataması yapılmayan ebe hemşirelerin acilen göreve başlatılmasını istiyoruz  

9. Sağlığımızı korumak için uygun sayıda ve nitelikte, kadın emekçiler için de kadın dostu kişisel koruyucu ekipman istiyoruz   Tüm ebe ve hemşirelerin 5 Mayıs Dünya Ebeler Günü’nü ve 12 Mayıs Hemşireler Günü’nü kutluyoruz. Haklarımız için daha çok örgütlenmeye, dayanışmaya, birlik ve mücadele için SES’te örgütlenmeye davet ediyoruz.
Şükran İÇÖZ
SES Antalya Şube Eş Başkanı"






FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SAĞLIK Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI