Bugun...


'"Oyalama değil, hakkımız olanı istiyoruz"
Tarih: 16-03-2022 13:08:39 Güncelleme: 16-03-2022 13:08:39 + -


Sağlık emekçilerinin “emeğimiz, haklarımız ve sağlık hakkı için mücadele ediyoruz” diyerek başlattığı iş bırakma eylemi ikinci gününde de devam ediyor. İş bırakma eyleminin ikinci gününde Atatürk Devlet Hastanesi önünde toplanan sağlık emekçileri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hekimleri hedef alan sözlerini ve AKP iktidarının sağlık politikalarını protesto ettiler.

facebook-paylas
Tarih: 16-03-2022 13:08

'

Sağlık emekçilerinin “emeğimiz, haklarımız ve sağlık hakkı için mücadele ediyoruz” diyerek başlattığı iş bırakma eylemi ikinci gününde de devam ediyor. İş bırakma eyleminin ikinci gününde Atatürk Devlet Hastanesi önünde toplanan sağlık emekçileri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hekimleri hedef alan sözlerini ve AKP iktidarının sağlık politikalarını protesto ettiler.


Sağlık emekçileri adına açıklama yapan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Eş Başkanı Şükran İçöz  şunları söyledi;


"14 Mart ta müjde diye söylediğiniz beş maddelik vaatleriniz, bugüne kadar çığ gibi büyüyen sağlık emekçilerinin sorunları için asla kesin çözüm olmayacaktır.
Bir kez daha söylüyor ve uyarıyoruz. Oyalama Değil Hakkımız olanı istiyoruz.

Defalarca haksızlıkları dile getirmeye çalıştık, uyarı g(ö)revleri yaptık ancak bizi duymazdan görmezden gelenlere karşı artık yeter diyoruz. Tıp bayramı haftası nedeniyle kutlama yapacakken yine g(ö) revdeyiz.  Üstelik tehdit edilerek, grev yapmazsınız yasak denilerek...  Tüm bu baskı ve yasaklama girişimlerine rağmen haklar yasalardan önce gelir anlayışımızla hepimiz tek ses tek yürek olduk…
Öğretim üyelerinin, hocaların, yetişmiş uzmanların yurtdışına göçü Türkiye halkı açısından büyük  kayıptır. Sayın  Cumhurbaşkanının söylediği gibi ücret düşüklüğünden gitmiyor hekimler.
  Yeterli öğretim üyesinden yoksun ve pıtrak gibi açılan üniversitelerdeki niteliksiz tıp eğitiminden,
 - 36 saate varan angarya koşullarda çalışmaktan,
-Kadrolu, güvenceli istihdam ve atamaların yapılmamasından,
 - Güvenli ve sağlıklı çalışma ortamları olmamasından,
-Etkin bir sağlıkta şiddet yasası çıkarılmamasından,
- İnsanca yaşayabilecekleri ve emekliliğe de yansıyan temel ücret alamadıklarından, -liyakatsiz yöneticilerin baskısı ve mobbingin den,
-Yıpranma payının olmamasından ve ek göstergelerin düşük olmasından,
-Yaşatmak için çalışırken hayatlarından olduklarından, meslek kaynaklı hastalıklarının meslek hastalığı olarak kabul edilmemesinden,
-Sağlık hizmetleri için ödenen katkı ve katılım paylarının kaldırılmamasından, -Herkese eşit, ücretsiz, ulaşılabilir, nitelikli ve kamusal  sağlık hakkının olmamasından,
 - KHK lar ve haksız soruşturmalar gibi  antidemokratik uygulamalardan, iş ve ücret güvencesinin olmamasından.
 Ve saymakla bitmeyecek birçok sorunlarla baş etmek zorunda kaldıkları için iş veya ülke değişikliği yapmak istiyorlar. Hekimlerin, sağlık   ve sosyal hizmet emekçilerinin sorunlarına kulak tıkayan ve görmezden gelen bu anlayış toplumun tümünün sorunlarını da yok saymaktadır. Bu kabul edilemez duruma artık son verilsin istiyoruz.
Bu tıkanmış ve işlemeyen sağlık sisteminin yükünü artık çekmek istemiyoruz. Bize dayatılan bu çalışma koşulları nedeniyle tükeniyoruz ve  biz bu bozuk düzene karşı alternatifsiz değiliz. Bunun kader olmadığını biliyoruz, toplumun sağlık hakkı ve  tüm sağlık emekçileri  olarak haklarımızı alana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Ekonomik, özlük ve demokratik taleplerimiz gerçekleşinceye kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Sağlık bir ekip işidir, bizi bölmeye ayrıştırmaya çalışan politikalara ve söylemlere inat hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.  Buradan bir kere daha haykırıyoruz, korkmuyoruz, susmuyoruz hiçbir yere gitmiyoruz."






FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SAĞLIK Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI