Bugun...



Seçime doğru Türkiye ekonomisi

Türkiye’nin Haziran 2023 seçimlerine odaklandığını kaydeden Prof. Dr. Mustafa Özer, “Günü kurtarmaya yönelik önlemlerle yüksek enflasyon, yoksulluk, cari açık gibi temel sorunlara çözüm bulmak mümkün değil.”

facebook-paylas
Tarih: 10-11-2022 20:13

Seçime doğru Türkiye ekonomisi

Türkiye’nin Haziran 2023 seçimlerine odaklandığını kaydeden Prof. Dr. Mustafa Özer, “Günü kurtarmaya yönelik önlemlerle yüksek enflasyon, yoksulluk, cari açık gibi temel sorunlara çözüm bulmak mümkün değil.”

Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) 2022 faaliyet yılı 14. Olağan Toplantısı’nın konuğu, Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Özer oldu. ANSİAD Üyesi ve Güney Makina Ltd. Şti. sahibi Ömer Erkılınç’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen toplantıya, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Meclis Başkanı Ahmet Öztürk, ANSİAD Fahri Üyesi & Akdeniz Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şükrü Erdem ve ANSİAD üyesi iş insanları katıldı.

 

ANSİAD AİLESİNE KATILAN İŞ İNSANLARINA ROZETLERİ TAKILDI
ANSİAD ailesine katılan Sidem Gıda İçecek Mimarlık Mühendislik Ticaret A.Ş. sahibi Ezgican Aydoğan, Alanyalı Entegre Ahşap San. Tic. A.Ş. sahibi Mustafa Alanyalı ve Aydın Un Paz. İml. İnş. Turz. San. Tic. A.Ş. sahibi Aydın Yalçın’a, Prof. Dr. Mustafa Özer ve ANSİAD Başkanı Akın Akıncı tarafından üyelik rozeti ve belgeleri takdim edildi.

 

HER YOL JEOPOLİTİK RİSKLERE ÇIKIYOR
Seçime doğru Türkiye ekonomisinin konuşulduğu toplantıda, jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etkisinin artarak devam ettiğini kaydeden Prof. Dr. Mustafa Özer, “Enerji maliyeti artışlarının gecikmeli ve dolaylı etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışla güçlü ve negatif arz şoklarında etkili olmaya devam ediyor” dedi. Her yolun jeopolitik risklere çıktığını dile getiren Özer, “Üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler azalan dış talebin etkisiyle iktisadi faaliyette ivme kaybının devam ettiğine işaret etmekte. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması önem arz ediyor” diye konuştu.

 

KÜRESEL SORUNLAR ARTIŞTA
Dünyada neo-liberal küreselleşme modelinin miadını doldurduğunu dile getiren Prof. Dr. Özer, “Kısa aralıklı kendini tekrarlayan finansal krizler, uzun dönemli teknoloji ve siyasi kültürel dönüşümleri içeren yapısal kriz dönemleri gibi birçok dönem yaşandı. Ülkeler gelir dağılımı eşitsizliğinde benzeştiler, iklim krizleri de yeni dönemin iktisadi krizlerinden biri” dedi. Küresel sorunların artışına dikkati çeken Prof. Dr. Özer, “Covid-19 pandemisiyle beraber Fed ve diğer merkez bankalarının para politikaları zorlaştı. Küresel ısınmanın etkisiyle biyoçeşitlilik büyük ölçüde tükenecek, gıda güvenliği düşecek ve büyük bir sorun haline gelecek, aşırı hava koşulları kentsel altyapının kapasitesini aşarken gıda ve enerji fiyatları üzerindeki etkisi de artacak” diye konuştu. Emtia ve enerji fiyatlarının arttığını kaydeden Prof. Dr. Özer, “Agflasyon ve stragflasyon tehlikesi kapımızda, gıda, mal ve hizmet fiyatları daha da artacak. Bir yandan global iklim krizi ve kötü hava koşulları, diğer yandan hasadı etkileyen mahsul kıtlığı nedeniyle, tarım ürünlerinin maliyetleri de giderek arttı” dedi.  

 

KALICI VE AKILCI POLİTİKALAR
2022 yılında yaşanan Rusya-Ukrayna savaşının, Çin’in uyguladığı emperyal gelişmelerin ciddi bir sorun olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Özer sözlerini şöyle sürdürdü; “Türkiye ekonomisinin sanayi sorunu, dışa bağımlılığı ve cari açığın yarattığı sorunlarla beraber yüksek dış borca sahip bir ülkeyiz. Düşük yatırım, kontrol edilemeyen enflasyon, sürdürülebilir ve kapsayıcı olmayan bir büyümeyle beraber istihdam yaratmayan, spekülatif büyüme oranları, işsizlik, artan yoksulluk, yüksek bir risk primine sahip olan bir ülke olarak seçim ekonomisi uygulamaları ve mallarımızın sudan ucuzken işçilerimizin ucuz işçiliği en temel sorunlarımızı oluşturuyor.”

Türkiye’nin kötü bir ABD kopyası olmaya çalıştığını kaydeden Prof. Dr. Özer, “Enerjide dışa bağımlı bir ülkeyiz, vatandaşların faturaları, firmaların da üretim maliyeti sürekli artıyor. Enflasyon artıyor ancak vatandaşın gelirleri enflasyon oranında artmıyor, hayat pahalılığı ciddi bir sorun” dedi. Türkiye’nin kalıcı ve akılcı politikalarla fiyat istikrarını sağlaması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Özer, “Sosyal desteklerle ve kamu öncülüğünde herkese aş ve iş yaratacak yeni bir sanayileşme hamlesinin başlatılması önem arz ediyor” diye konuştu.

 

KAYNAĞI BELİRSİZ PARA
Türkiye’nin Haziran 2023 seçimlerine odaklandığını kaydeden Özer, “Günü kurtarmaya yönelik önlemlerle yüksek enflasyon, yoksulluk, cari açık gibi temel sorunlara çözüm bulmak mümkün değil” dedi. Rasyonel ve ülke gerçeklerine uygun bir iktisat politikası uygulanması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Özer, “Yeni iş kapıları açacak yatırımlar yapılarak büyümenin ve sanayileşmenin stratejik olarak ele alınması gerekiyor, halkı borçlandırarak, mallarını ucuzlaştırarak, işçiyi ırgatlaştırarak, inşaat yaparak kalkınamazsınız” diye konuştu. 2022’nin ilk 8 ayında Türkiye’ye kaynağı belirsiz para girişinin 28,3 milyar dolar olduğunu dile getiren Prof. Dr. Mustafa Özer, “İlk sekiz ayda 39.717 milyar dolarlık cari açığı düşündüğümüzde bu net hata noksan girişlerinin kuru belirli bir düzeyde tutmada ne kadar etkili olduğunu görürüz. Bu durumun uzun süre devam etmeyecek, artan dış borç geri ödemeleri, cari açık ve sermaye çıkışları nedeniyle kuru bu düzeyde tutmak oldukça zor. Yıl sonunda kurun en az 20 TL’yi geçme olasılığı oldukça yüksek” dedi.

 

SEÇİM SONRASI TÜRKİYE
Türkiye’nin idari yapısında köklü bir değişikliğe gidilmesi gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Mustafa Özer, “Seçim sonrasında kur, faiz ve enflasyon sarmalında bir Türkiye bizi bekliyor. Şu ana kadar uygulanan ekonomi politikalarının bir neticesi olarak, seçim sonrasında enflasyon, dolar, işsizlik, risk priminin ani yükselişi söz konusu olacak. Yüksek enflasyon, uluslararası mali sermayenin güvenini kaybetmiş bir Türk lirası, derinleşen yoksulluk, tükenmiş döviz rezervleri gibi birçok sorunu beraberinde yükleneceğiz” diye konuştu. Enflasyonun sanayide dışa bağımlılık ve bunun tetiklediği cari açıkla oluştuğunun bilincinde olmak gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Özer, “İmalat sanayiindeki aşırı tekelleşme eğilimleri, kontrolsüz para arzı artışları ile kamu zamlarını da bilerek ona göre iktisat politikaları oluşturmak gerekir” dedi. Toplantı, ANSİAD Başkanı Akın Akıncı ve Ömer Erkılınç’ın, Prof. Dr. Mustafa Özer’e günün anısına hediye takdimiyle sona erdi.







FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EKONOMİ Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI YUKARI