Son günlerde, haber bulma sıkıntısına düşen TV'ler, yine sebze üretimini dillerine doladılar. Olay, gerçek boyutuyla izlenerek  haber yapılmış olsa, hem üretici ve hem de tüketici sonuçtan memnun kalacak. Ancak konuyu bilen-bilmeyen, beyninde tasavvur ettiği yöntemleri gerçekmiş gibi anlatanlar yüzünden, halkımız gerekli sebze tüketimine yönelemiyor.

"Turfanda Sebzeciliğin Başkenti" olarak lanse edilen Kumluca'nın coğrafi yapısı ve iklimi, sebze ve meyvenin doğal olarak yetişmesi için gayet  elverişli. Kumluca, Batı Akdeniz Bölgesi'nde yer alan, üç tarafı dağlarla çevrili, güney yönü denize açılan verimli bir ovada yer alır. Antalya ve Fethiye Körfezleri arasındaki Teke Bölgesi'nde yer alan İlçede halk, ekonomilerinin tarıma dayalı olduğunu bildiklerinden dolayı, tarımsal üretime çok büyük önem vermektedir. Verimli topraklarından dolayı ekonomisi tarıma dayalı olan Kumluca'da, yaz ayları kurak ve sıcak, kışları ılık ve yağışlı geçmesinin yanısıra, Üç tarafı dağlarla-bir tarafı da denizle çevrili olması, mikroklima özelliği taşımasından dolayı doğal sebze üretimi yapılabilmektedir.

Kumluca, iklim özellikleri ve verimli toprakları ile Türkiye'nin sebze ihtiyacının çoğunu karşılamanın yanı sıra, yurt dışına da sebze ihraç eden bir İlçedir. Seracılığın oldukça geliştiği İlçe, ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır. Ülkemizde 1940 yılında başlayan seracılık, 1980 yılından bu yana, Kumluca'da geçim kaynağı olmuştur. İlçenin iklim, toprak ve su şartları, seracılık için çok uygun olmasından dolayı, sebze üreticiliğine büyük önem verilmiştir. Plastik ve camla kapalı seralarda, halkın büyük bir kısmı, çok önem vererek özen gösterdikleri seracılık faaliyetini yürütmektedir. Kaliteli sebze yetiştiriciliği, modern şartlarda yapılan seracılık ile mümkün olmaktadır.

Doğal Sebzeyi Kumluca Hali'nde Bulursunuz
Kumluca Tarım İlçe Müdürlüğü, Kumluca'da yapılan örtü altı seracılığı ve açık alan tarımında, zirai ilaç kullanımı konusunda denetimlerin çok dikkatli bir şekilde yapıldığını belirterek, Kumluca'da yetiştirilen sebzelerde, kesinlikle gereksiz ilaç kullanımı yapılmadığının altını çizdi. Kumluca'da insan, hayvan ve çevre sağlığına zarar verilmeyen üretim yapıldığını açıklayan yetkililer, Devletin zirai ilaç ve kimyasal gübre kullanımı konusunda, sınırlama getirdiğini belirtti. Tarım İlçe Müdürlüğü, yaptığı açıklamada, zirai ilaç bayilerinin reçetesiz ilaç satımının sınırlandırıldığını söyledi.

Denetimlerde uygun olmayan işyerlerine, 6968 sayılı Zirai ilaçla mücadele kapsamında yaptırımlar uygulanmaktadır. Denetimlerde bayilerin ruhsatlı ilaç satıp satmadıkları, bitki koruma ürünlerini reçeteli olarak satıp satmadıkları, ilaçların raf ayrıştırmalarının yapılıp yapılmadığı gibi, gerekli tüm incelemelerin en iyi şekilde yapıldığı açıklandı. Kumluca'da Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın İlçe Teşkilatı sıkı çalışmalar yaparak, zararlı kimyasal ve zirai ilaçların kullanımını önlemiştir. Yapılan bu inceleme ve açıklamalar ışığında, Kumluca'da yetiştirilen sebzelerin, doğal ve organik şartlarda yetiştirildiği, hem insan sağlığına ve hem de çevreye duyarlı seracılığın, bilinçli bir şekilde yapıldığı ortadadır.

Üreticiler, bu hususta şunları da söylediler; " Bizlerin tek geçim kaynağı üretim. Kendi bacağımıza kurşun sıkacak kadar aptal değiliz. Hormon denilen ısıtıcı uygulama, zaten bir çok sebzede uygulanmıyor-uygulanamıyor. Daha önce uygulama yapılan sebzelere de, Bambus Arısı ile çözüm bulduk. Böylece zamandan da kazanmış olduk. Bu işin içinde olmayan kişilerin TV'lerde konuşmasını, üretimin milletimize olumsuz yansıtılarak haber yapılmasını yadırgıyoruz. Haber yapmak istiyorlarsa, bizim sakındığımız bir husus yok, Gelsinler bu hususu bizzat üretimin içinde olanlarla konuşsunlar. Reyting uğruna, çocuklarımızdan daha fazla  özen gösterdiğimiz emeklerimize saygı bekliyoruz. Halkımız şunu bilmelidir ki, kendi yemeyeceğimiz bir ürünü, kul hakkını da gözeterek başkasının yemesine göz yummayız. Ürünlerimize kullanacağımız tüm mamuller, yerinde devlet tarafından zaten kontrol ediliyor-satışına izin verilmiyor. Kaldı ki, hal girişinde ürünlerimizden numune alınıyor, şartlara uymayanlara büyük ceza veriliyor. Bu riski niye göze alalım ki... Ayrıca şunu da belirtelim ki, kuşlar gelip, daha sıcak diye seralarımızın içersine yuva yapıyor ve biz de yumurtadan yeni çıkan civcivleri seraların içersinde besliyoruz. Doğal olarak civcivlerin anası da seranın içersinde oluyor ve sebzelerimizi yiyor. Ürünlerimiz doğal olmayıp, sağlığa zararlı olsaydı bu mümkün olur muydu" dediler.

Üreticiler; "Hükümetimizin, TV'lerde gelişigüzel sebze üzerine haber yapılmasına yaptırım uygulamasını, ayrıca emeğimize saygı gösterilmesini, On ay boyunca  bebeğe bakar gibi baktığımız sebzelerimizi, Reyting uğruna heba edilmemesini istiyoruz" dediler.
Mehmet ALPTEKİN / KUMLUCA